“KÜLTÜREL BELLEĞİN KAYIT ALTINA ALINMASI GELECEK KUŞAKLARA KARŞI SORUMLULUK”

Kıbrıs Türkü’nün ilk ve tek milli kütüphanesi olarak 45 yıllık geçmişi olan Atatürk Kültür Merkezi bünyesindeki Kıbrıs Türk Milli Kütüphanesi, sanılanın aksine zengin kitap ve gazete ile kaset, CD, hatta son zamanlarda plak gibi materyallerle her kesime hitap edecek birikime sahip. 1965’lerden beri Kıbrıs’ta yayınlanan kitapların, 1940’lardan beri basılan her gazetenin bulunabildiği Milli Kütüphane’nin kullanıcı sayısı ise çoğunluğu öğrenci ayda 3 bin civarında.

Milli Kütüphane Sorumlusu Umure Örs, kütüphanede nüfusa göre dünya standartlarını aşan kitap bulunmasına karşın kullanıcı sayısının tatminkâr olmadığını belirterek, “Kütüphane alışkanlığı yok” dedi. Kütüphaneyi kullananların çoğunluğunun dersler-ödevler nedeniyle öğrenciler olduğunu, bu nedenle yaz aylarında kullanıcı sayısının azaldığını anlatan Örs, kütüphaneleri “kültürel hafıza, veri tabanı” olarak niteledi.

KİTABA, KÜTÜPHANEYE TUTKUN

Kitaba, kütüphaneye tutkun Umure Örs’le Kütüphane Haftası’nda kütüphaneciliği, kitabı, toplumun okuma alışkanlığını konuştuk.

Babası Hasan Fehmi’nin de etkisiyle bilinçli bir tercihle Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Kütüphanecilik eğitimi alan Umure Örs, 1989 yılından beri Atatürk Kültür Merkezi bünyesindeki Milli Kütüphane’de. Son 8 yıldan beri de Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Kültür Dairesi Kütüphane ve Yayın Şube Amiri olarak kütüphane yanında AKM kompleksi içindeki konferans ve sergi salonunun da sorumlusu olarak görev yapan Örs, kütüphanecilik mesleğine ilginin giderek arttığına dikkat çekti. Çoğunluğu kadın 22 kütüphanecinin 1’i hariç tümünün kendi mesleklerini yaptıklarına işaret eden Örs, “Sanırım neredeyse tamamı mesleğini yapan tek meslek grubuyuz. Bu mesleğimiz için onur verici” dedi.

HER KONUDA BİR ŞEY, BİR KONUDA HER ŞEY

Kütüphaneciliği “kullanıcılara en doğru bilgiyi en hızlı şekilde ulaştırma” diye özetleyen Umure Örs, “Bir kütüphaneci her konuda bir şey, bir konuda her şey bilmek zorunda. Bunu yapmanın yolu da sürekli araştırma, okuma, yazın ve yayın dünyasını takip etmedir” diye konuştu.

YARIM ASIRLIK KÜTÜPHANE KÜLTÜREL HAFIZA

Türkiye’de okuyan Kıbrıslı öğrencilerin katkılarıyla 1959’da kurulan Lefkoşa Kitaplığı ve 1961’de açılan Maarif Merkez İare (Ödünç) Servisi’nin birleşmesiyle 10 Ekim 1963 yılında kurulan, 1984 yılında da Atatürk Kültür Merkezi kompleksine taşınan Kıbrıs Türk Milli Kütüphanesi’nin “toplumsal belleği kayıt altına aldığını” vurgulayan Umure Örs, bu konuda katkıda bulunmanın gelecek kuşaklara karşı sorumluluk olduğunu belirtti.

Kütüphanede 1965’den beri Kıbrıs’ta yayınlanan kitapların yer aldığını, bu konuda hiç bir konu sınırlaması olmadığını anlatan Umure Örs, kütüphanedeki toplam kitap sayısının 87 bine ulaştığını bildirdi.

Örs, Kıbrıs’la ilgili yurt dışında ve Güney Kıbrıs’ta yayınlanan kitapların temininde ise nakit ödeme imkânı olmaması ve bütçe sıkıntıları nedeniyle güçlük çektiklerini, ancak bu tür kitapları da KKTC’deki kitapçılar aracılığıyla temin ettiklerini ekledi.

DERLEME YASASI ÇIKTI AMA…

İngiliz Sömürge Dönemi’nde çıkarılan Basım Yasası ve 2000 yılında çıkarılan Derleme Yasası’na göre kitap yanında dergi, CD, pul, kaset dâhil her ürünün yayıncısı-basımevleri tarafından birer kopya olarak Milli Kütüphane’ye verilmesinin zorunlu olduğunu, ancak bu hükmün yeterince uygulanmadığını belirten Örs, “Hiçbir basımevine bastığı 1000 kitaptan bir tanesini Milli Kütüphane’ye vermek masraf oluşturmaz. Bu

nedenle yasanın yeterince uygulanmamasının nedeni maliyeti değil sanırım gerekli hassasiyetin gösterilmemesi. Oysa kültürel belleğin kayıt altına alınmasında, gelecek kuşaklara aktarılmasında herkesin sorumluluğu var” dedi.

GAZETE ARŞİVİNE İLGİ BÜYÜK

Kütüphanede 1940’lı yıllardan beri Kıbrıs’ta yayınlanan tüm gazetelerin yer aldığı bir koleksiyon da bulunduğunu ve kullanıcılardan en büyük talebin bu bölüme geldiğini anlatan Umure Örs, gazete arşivinden sistematik olarak yararlanan 40 civarında kişi bulunduğuna işaret etti.

KKTC’de yayınlanan dergilerin ve bu dergilerdeki makalelerin çoğunun da koleksiyona dâhil edildiğini belirten Umure Örs, bir süre önce 30 civarında plağın da bağışlanmasıyla koleksiyonun çeşitlendiğini kaydetti.

“Fotoğraf koleksiyonumuz yok, olsa çok iyi olurdu” diyen Umure Örs, koleksiyonu farklı materyallerle zenginleştirmek istediklerini belirtti.

SÜREKLİ KULLANICI 600 KİŞİ… KOLEKSİYONCULAR YAYGIN

Milli Kütüphane sorumlusu Umure Örs, her materyalin kütüphaneye girerken teknik düzenlemeden geçerek kayıt altına alındığını, güvenliğin ise manyetik bantlarla sağlandığını ve üyelerin kitapları ödünç alabildiklerini de anlattı.

Kütüphanenin üye niteliği taşıyan sürekli kullanıcılarının yaklaşık 600 kişi olduğuna ve bunların üçte ikisini kadınların oluşturduğuna vurgu yapan Umure Örs, kütüphanedeki materyallerden kütüphane ortamında yararlananların sayısını ise şubat ayı itibarıyla 2 bin 500 olarak açıkladı. Bu sayının çoğunluğunun başta orta öğretim olmak üzere ders ve ödev amacıyla öğrencilerden oluştuğunu belirten Umure Örs, bu nedenle tatil aylarında kütüphane kullanıcılarında büyük düşüş olduğuna işaret etti.

Örs, kütüphanede düzenli günlük gazete okuma, 3 ayrı bilgisayardan ücretsiz internet kullanımı gibi olanaklar da bulunduğuna işaret etti.

İnternetten de kütüphaneye ulaşma imkânı bulunduğunu anlatan Umure Örs, (www.mkutuphane.mebnet.net) adresine giren bilgisayar kullanıcılarının materyalin adı, yazarı veya yayın yılı gibi bilgilerle arama motorundan ilgili materyale ulaşabildiğine dikkat çekti.

Umure Örs, “Bir ayda 3 bini aşkın kullanıcı az bir rakam değil ama tatminkâr değil.  Kütüphane alışkanlığı yok. Sanırım ülkemizde biraz da sahip olma duygusu ağırlıkta. Kitap alıp kütüphane oluşturan ve okumayan insan sayısı az değil. Koleksiyoncu insan tipi yaygın” dedi.

TALAT EN İSTİRARLI KULLANICI… DENKTAŞ KİTAPLARINI BAĞIŞLADI

Gelmiş geçmiş siyasilerden kütüphaneyi yaygın ve istikrarlı olarak kullanan tek siyasetçinin Cumhurbaşkanlığı dönemine kadar Mehmet Ali Talat olduğunu da söyleyen Umure Örs, Talat’ın gerek milletvekilliği, gerek bakanlığı döneminde kütüphaneyi düzenli olarak kullandığını anlattı. Cumhurbaşkanlığı’yla birlikte de Talat’ın buradaki personeli kütüphaneye yönlendirdiğini belirten Örs, 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ise cumhurbaşkanlığından ayrılmasıyla birlikte özel koleksiyonundaki 400 civarında kitabı kütüphaneye bağışladığını bildirdi.

Hatta bu kitaplardan birinin içinde 1974 savaşının hemen öncesinde kütüphaneden alınmış bir üye kartı da bulunduğunu belirten Örs, savaşla birlikte iade edilemeyen üye kartını Denktaş’ın bağışladığı koleksiyonla birlikte bir anı olarak korumaya aldı.

Umure Örs, British Council’ın da koleksiyonunun tamamını Milli Kütüphane’ye bağışladığını ekledi.

Milli Kütüphane yanında Lefkoşa dışındaki 4 ilçe merkezi ve Akdoğan, Mehmetçik, Erenköy ile Değirmenlik olmak üzere 8 de halk kütüphanesi bulunduğuna dikkat çeken Umure Örs, buralarda Kıbrıs’la ilgili kitaplar yanında yöredeki taleplere göre materyaller de bulunduğunu anlattı.

OKUMAK İŞTİR, BOŞ ZAMAN UĞRAŞI DEĞİL

İnsanın ancak okuyarak sorgulayan ve irdeleyen birey olabileceğini anlatan Umure Örs, kitabın “boş zamanı değerlendirme aracı” olarak nitelenmesine karşı.  “Kitap okuma bir iştir ve zamanın içinde yeri mutlaka olmalı” diyen Örs, okuma alışkanlığının azalmasında televizyon ve internetin rolüne vurgu yaparken de, “Hem okuyup hem televizyon izlemek, hem de interneti birlikte kullanmak mümkün” diye ekledi.

(TAK/6 Nisan 2008)

Bir Cevap Yazın