Sarı lira hayatlar…

İlk ondan duymuştum “yavaş şehir/yavaş hayat” kavramını. Belki insanların bu kadar savrulmadığı zamanlar olduğundan, daha tanışmamıştık böylesi kavramlarla. “Bahçeli ev” hayalimi anlatırken tavsiye etmişti “yavaş” hayatı.

Kansere yenik düşen, ailesinin, dostlarının, meslektaşlarının göz bebeği Mimar Mehmet Vahip’i ölüm yıldönümü dolayısıyla geçtiğimiz hafta kabri başında andık sevenleriyle birlikte. Ömrü yetseydi belediyelerden önce öncülük edecekti yavaş şehirlere, daha da önemlisi yavaş yaşamlara. “Bal yapmaz arı” misali hep koşarak yaşayan bizlere, daha 25 yaşında yorgun düşen hayatlara…

Sevgili Mehmet’in “yavaş yaşam” tavsiyesini anlamaya çalışırken bir dostumun önerisiyle keşfetmiştim bu kaynağı belirsiz yazıtı ve onun “işte bu” narasıyla çoğaltıp afiş yapmıştım. Her adı geçtiğinde anımsadım, her fırtınalı dönemde okumak için masa üstüne kaydettim. Her vesileyle yazılarıma, yorumlarıma konu ettim. Hele de kendimizi unuttuğumuz, ruhumuzun bir değil birkaç adım geriden geldiği dönemlerde tekrar tekrar hatırlamak için…

“ ‘Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek’ dediği gibi şairin,
o telaşla bırakın Paris yolunda ılık rüzgarlara taratmayı saçlarımızı,
sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz…
Gözümüz saatte söyleştik hep,
koşuşur gibi seviştik,
yarışır gibi çalıştık.

Hep yetişilecek bir yerler vardı,
aranacak adamlar, yapılacak işler…
Bir sonraki günün telaşı bir öncekinin terine bulaştı,
başkalarının hayatı bizimkini aştı.

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine,
kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu
veya yavuklu busesi ile uyanma düşlerini hababam erteledik.

20’li yaşlardayken 30’lara kurduk saatin alarmını,
30’larımızda 40’lara, belki sonra 50’lere…

Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,
kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,
artık uyku girmez oluyor gözlerinize…

Doyasıya söyleşmek,
telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda…

Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz
vakti gelip sandıktan çıkardığınızda
bir de bakıyorsunuz ki tedavülden kalkmış…”
(Gazete360/ Nisan2015)

 

 

Bir Cevap Yazın