Baba mesleği çiftçilikle, toprakla başladı iş hayatı. Daha genç kızlık, hatta çocukluk yaşlarında beden gücü gerektiren “erkek işlerine” bulaştı. Tarlada karpuz-kavuntopladı, bağcılıkla haşır neşir oldu, çapaladı, traktör sürdü. 20’li yaşlarında “üretenin değil, aracının/toptancının kazandığını” fark edince ticaret hayatına başladı. Mehmetçik köyünde siparişle başlayan ticaret hayatı, bugün onu 2 şirketle piyasada önemli bir payla sektörün öncüleri arasına taşıdı.
Mücahide anne… Silahlar yatak altında
İnşaat piyasasında adını Semra Ltd. ile duyuran Semral Erel, üretimle, toprakla haşır neşir Mehmetçik (Galatya) doğumlu. Kıbrıs Türkü’nün toplumsal mücadele verdiği yıllarda, 1961’de doğmasının da etkisiyle kapalı ekonomik şartlarda, zor koşullarda yaşayanlardan. Hayatını topraktan kazanan bir ailenin iki kızından biri. Babayla ve anneyle birlikte bağda, bahçede, tarlada geçti zamanının çoğu. Üstelik anne-baba Şerife – Mustafa Çelebi, TMT’li mücahide ve mücahit. Türkiye’den gizli olarak getirilen silahların Balalan sahillerinden gizlice taşınmasında teşkilatçı anne-baba birlikte mücadele etmişler. “Küçücüktüm ama yatakların altının silahlarla dolu olduğunu hatırlarım” diyor o günleri anlatırken.
Zor yıllar ama üreten kazanırdı
“Dönümlerce bağlarımız, bostanlarımız vardı. Karpuz, kavun, üzüm… Sema ablam evin kızı, ben evin oğlu gibiydim. Bakkala hep ben giderdim; tarlaya, ovaya… 1974’e kadar barikatlardan geçip giderdik kente. Türk köyü olduğu için elektrik ve su da yoktu. Rum ambargoları yanında köylü olmanın sıkıntılarını yaşadık hep. Zor yıllardı, hep zorluklarla yaşadık… Ama tüm sıkıntılara rağmen köylünün ürettiğini sattığı yıllardı. Yani üretenin kazandığı koşullar hakimdi.”
İlk ve orta eğitimini Mehmetçik’te, lise eğitimini Mağusa Namık Kemal Lisesi’nde tamamladı. Öğrencilik yıllarında da hep toprakla uğraştı. 1988’li yıllara kadar bu durum devam etti.
Kooperatifler simgeydi
“Birçok köyde olduğu gibi Mehmetçik’te de kooperatif vardı. Kıbrıs Türkü’nün üretkenliğinin, örgütlenmesinin ve dayanışmasının simgesiydi kooperatifler. Herkes üretirdi, kooperatifler aracılığıyla satar ve ürettiğinin karşılığını alırdı. Rahmetli İrfan Nadir tarafından İngiltere’ye ihracat yapılırdı. Köylü üretirdi ve kazanırdı. Özellikle sultani üzüm iyi satılırdı. Bu durum 1988 yılına kadar devam etti. Özellikle ambargo uygulamalarından sonra ihracat aksadı ve daha sonra da tamamen durdu…”
20’li yaşlarda ticarete başladı
‘İhracatın aksamaya başlamasıyla ürünleri toptancıya satmaya başlarlar. Baba köyün otobüs şoförüydü aynı zamanda. Yolcuları ve ürünleri kente taşırken, oradan da köylünün günlük siparişlerini getirirdi. Araç ve nakliye olanaklarının sınırlı olduğu zamanlardı çünkü. Semral da bu sürede hep babasının yanında yer aldı.
1979 yılında liseyi bitirince kimya mühendisi Akil İrfan Atatüzün ile evlendirilir. 1980 yılında oğlu Mustafa, 1985’de İrfan dünyaya gelir. Bu arada ilk işyerini de açar, 1982’de. Mehmetçik’te evinin önündeki bir odada inşaat malzemesi satmaya başlar.
İlk şirketi… Ve kanser…
Şoför babanın otobüsle getirdiği yedek parça, hırdavat, lastik, akü ve inşaat malzemelerini satar bir süre; siparişle. Köylünün siparişleriyle başlar, zamanla çevre köylerden talepler de gelmeye başlar. İnşaat malzemeleriyle ilgili talep çeşitliliğinin çoğalmasıyla iş hacmini büyütmeye karar verir. Ve 1986’da kendi adıyla ilk şirketi olan SEMRA LTD’i kurar.
Aynı yıl 7 yıllık eşi Akil Atatüzün kansere yakalanır. Zorlu bir dönemin ardından 1991’de eşini kaybeder. Eşi öldüğünde 30 yaşındadır. 11 yaşındaki Mustafa ve 6 yaşındaki İrfan’la dul kalır.
Önce evini, sonra işyerini taşır
Hayatını sarsan bu acıya rağmen işini aksatmaz. Mehmetçik’te şirketini çalıştırır, geliştirir. Bu arada iki oğluna daha iyi eğitim imkânı sağlamak için 1993’de Mağusa’da da ev açar, Mehmetçik’teki evini hafta sonu ve tatillerde kullanmaya başlar. Ancak iş yeri Mehmetçik’te olduğu için her gün köye gidip gelir.
2000 yılında işyerini de Mağusa’ya taşır. Bunu 2003’de Serbest Liman’daki SEMPORT LTD. izler. Toptan İnşaat malzemesi ve inşaat demiri işine girer. Türkiye’den mal getirerek doğrudan ithalata başlamış olur. Şirket sayısı 2’ye, personel sayısı 30’a çıkar.
İkinci evlilik, yeni ortaklık
FE-SA İşletmeleri Ltd. isimli kendi şirketinde yedek parça ticareti ve oto kimyasalları üretimi yapan Kimya Mühendisi Mehmet Erel ile tanışır, ikinci evliliğini yapar. Eşiyle birlikte akü, madeni yağ, oto yedek parça ve oto kimyasalları pazarlayan SEMPİ’yi kurarlar. Personel sayısı 50’ye çıkar, iş hacmi büyür. Son yıllarda şirketlerini Semra Group çatısı altında toplar.
Bugünlere tırnaklarımla geldim… İlk tır ehliyetli kadın
“Bugünlere tırnaklarımla geldim. Çok zorluklar çektim ama yılmadım. Köyde tarlayla uğraşırken de öyleydi, kentte ticaret yaparken de… Traktör, kamyon, tır, forklift kullandım. Sanırım ülkemizde tır ehliyeti olup, tır kullanan ilk kadın benim. Çapaladım, sürdüm… Çimento indirdim, işçiyle birlikte işçilik yaptım. Hiç patron olmadım, olamadım… Hep çalıştım, hep çalıştım” diyor bugünlere gelişini özetlerken.
Kadın girişimci olarak sorun yaşadı mı…
”Hayır, aksine bana hep artısı oldu. Belki daha çok bölgemde çalıştığım için… Kendine güvenen, üreten insanın özgüveni yüksek olur. Özgüveni yüksek olan insan çevre baskısına boyun eğmez ve güçlü olur. Kısaca üreten kadın güçlüdür…”
(Girişimci Kadınların Başarı Öyküleri kitabından / Şubat 2015)