Babasının ve tek kardeşinin ölümünün ardından biraz duygusal, biraz zorunlu atalarından kalma aile şirketinin başına geçti. Annesinin de yardımıyla hiç bilmediği bir işi sahiplendi. Dosyaları okuyarak başladı, yaklaşık yarım asırlık “Temiz” markasını yeni çeşitlerle geliştirdi. İki ürünle başladı, yeni binası ve teçhizatıyla AB standartlarında 250 ürüne ulaştı. Dağıtım ağını da geliştirerek temizlik ürünleri sektöründe önemli yere ulaştı.
Dördüncü kuşak…
Sercan Görgüner, 1969 doğumlu. Dört kuşaktan beri ticaretle uğraşan Alirıza ailesinin ferdi. Dedenin babası başlatmış üretim/ticaret geleneğini ve kuşaktan kuşağa bugünlere taşır. Sercan, Alpay Alirıza ve Sevil Aliriza’nın kızı. Dede Hasan Aliriza. Soyadı kanunuyla birlikte Görgüner soyadını alırlar.
Kıbrıs’ta Türk/Rum tüm bireylerin yakından bildiği en eski çamaşır tozu markası Temiz, dede tarafından 1958’de üretilmeye başlanır. 1969’da dede 3 oğluyla birlikte Harson Deterjan Endüstrileri’ni kurar. Çamaşır tozu yanında sıvı bulaşık deterjanı üretmeye başlarlar.
Yatılı okur, İstanbul’a yerleşir
Anne babasının Çatalköy’de oturması nedeniyle ilkokulu 5. sınıfa kadar burada okur Sercan Görgüner. İlkokulların henüz daha 6 yıl olduğu yıllar, koleje daha rahat girebilmek için son sınıfı Lefkoşa Gelibolu İlkokulu’nda okur. Ardından Türk Maarif Koleji. A-level alabilmek için kolejin son sınıfında İngiltere’ye gider, yatılı okur ve burada bitirir. University of Reading’de matematik okur ve 1993’te İstanbul’a yerleşir.
Bilgisayar bilmeden bilgisayar firmasında
İstanbul’da profesyonel bir şirkette çalışmaya başlar. Bilgisayar şirketinde. “Bilgisayar bilmeden başladım” diyor. Ama çalışma azmiyle yöneticiliğe kadar yükselir.
“Aile şirketi, hazır iş olmasına rağmen niye İstanbul’da çalışmayı tercih etti” diye soruyoruz, “Kendi başıma başarmayı tercih ettim, hep böyle oldum” diyor. Daha 16 yaşından alışmış zaten aileden uzak yaşama.
Üstelik profesyonel bir şirkette, yoğun bir tempoda çalışmanın yararlarını hayatının her döneminde, kendi firmasını yönetirken de gördüğüne inanıyor.
Baba, ardından kardeş…
Baba Alpay Alirıza Görgüner 1997 mart ayında Can-Ser adıyla aynı sektörde çalışan, yeni bir şirket kurar. Ancak 8-9 ay sonra aniden hayatını kaybeder. Aile şirketini kardeşi Sertaç Görgüner anneyle birlikte yönetmeye başlar. Ancak 1999’da da Sertaç hayatını kaybeder. Ve iş başa düşer…
“Aile şirketi ama hiç bilgim yok. Hiç çalışmadım bizim şirkette ve çalıştığım alanla da ilgisi yok. Annem de sadece muhasebe işlerine bakardı. Bu şartlarda ya kapanacaktı şirket, ya da ben başına geçecektim…”
Biraz zorunluluk, biraz duygusal
İstanbul’daki işinden ayrılır, evini kapatır ve adaya döner. Şirketin başına geçer. “Biraz duygusal, biraz zorunluluk” diyor…
Dosyaları okuyarak başlar, İstanbul’daki iş yaşamından tecrübelerinin de faydası olur. Üretim, ithalat, hammadde, pazarlama alanlarında faaliyet gösteren şirketin başına geçer. Profesyonellerden oluşan bir çalışma ekibi kurar.
2 çeşitten 250 ürüne
Bulaşık deterjanı ve toz deterjan üreten firmayı yenileyerek geliştirir. Sıvı sabun, cam temizleyici, kolonya, el jelleri, tuz ruhu, çamaşır suyu vb yeni ürünlerle çeşit sayısını 250’ye kadar çıkarır. Ambalajlar çeşitlenir. Max, Clora, Perox, Satin gibi yeni markalarla piyasada yer bulur.
Bina da sıfırdan
Şirket geliştikçe Göçmenköy’deki aile binası yetersiz kalır. Minareliköy-Haspolat arasında Türk toprağı satın alır, üretimden pazarlamaya her alanda faaliyete uygun yeni bir bina yaptırır. Son teknoloji teçhizat ve malzemeyle firmayı 2005’ten itibaren sıfırdan yeniler ve AB standartlarına taşır.
20-30 civarında istihdamla ürettiği temizlik ürünlerinin pazarlamasını da yapar, ihracata yönelir. Avustralya’ya ihracat bunlardan sadece biri… Domates, biber salçası, konserve gibi türlerde de ithalat yapıyor.
Ya tam yap, ya hiç yapma
Öğretmen Kağan Bahçeci ile 2007’de evlenen, Sevil ve Seran adındaki 6-7 yaşlarındaki iki kızına zaman ayırmayı günlük programının öncelikleri arasına koyan Sercan Görgüner Bahçeci, “Kızlarıma, aileme zaman ayırmayı çok önemsiyorum. İşle ailenin birarada götürülmesi gerektiğine inanırım. Aile, çocuklar ihmal edilmemeli” diyor.
Kendi tanımıyla mükemmeliyetçi, programlı. Hiçbir şeyin aksamaması gerekiyor. Hatta sezeryanla doğum yapmasını bile işine göre ayarlamış. Sabah saat 06.30’da! “Günü kazanmak, haftayı programlayabilmek için”.
“Firmayla ilgili sorumluluktan herhalde bu kadar programlı yaşam” diyoruz; “Hayır” diyor, “Yapı, karakter. İstanbul’da çalışırken de öyleydim. Ya tam yap, ya hiç yapma…”
Haksız rekabete çok açık
Her bireyin kullanım alanına giren temizlik ürünlerinin çok büyük bir piyasası olduğuna dikkat çeken ve özellikle Türk televizyonları kanalıyla reklamlarla yaşadıkları haksız rekabete dikkat çeken Sercan Görgüner Bahçeci, devletin bu konuda politika geliştirmek zorunda olduğunu anlattı son söz olarak…
“En liberal ülkeler bile herhangi bir yerden tehdit varsa kendi ülkesinde üretileni korur. Çünkü ekonominin sürdürülebilirliği üretimden geçer. Ancak üreten yaşar. Ben ürettikçe istihdam sağlarım, bana ambalaj satan kazanır, bana etiket basan daha çok istihdam yapar, daha çok reklam verebilirim… Bu konuda ülkemizin zafiyeti var, politika ve vizyon yok…”
(Girişimci Kadınların Başarı Öyküleri kitabından / Şubat 2015)