Üniversite eğitiminin hemen ardından daha 25 yaşında iş hayatına atıldı, kendi işini kurdu. Araştırma, anket ve danışmanlık hizmetleriyle kısa sürede kariyer yaptı. Özellikle insan hakları, kimlik, göç, kadın ticareti gibi ellenmemiş konulara yoğunlaştı. Ülkedeki kuruluş ve kişiler yanında BM ve yabancı misyonla uluslararası örgütlere de hizmet verdi; vermeye devam ediyor. Şimdilerde tüm bunlara ek olarak eline kamera alarak belgesel hazırladı, ‘Kayıp Zamanlar’ adıyla… Hatta ikincisi de yolda. “Aslolan hayatı, insanı anlamak; farkındalık yaratmak” diyor Mine Yücel bu yoğunluğun nedenini açıklarken.
5 yaşında başladı, 5 yılda mezun oldu
Dışişleri Bakanlığı’nın ilk elemanlarından Meral Yücel ve Arkeolog Abdurazzak Yücel’in tek çocuğu Mine. Minareliköy ve Hirsofu/Poli kökenli anne-baba, ama o Lefkoşa doğumlu. Daha Lefkoşalının Lefkoşa’yı terketmediği 1977’de Surlariçi’nde, Celaliye Sokak’ta doğmuş.
Arkadaşıyla birlikte okula gitmek isteyince 6 yaşını doldurmadan okula başlayanlardan. Çağlayan İlkokulu’nda. Yıl 1983, Çağlayan İlkokulu henüz orijinal yerinde, Hisaraltı’nda Çağlayan Parkı’nda. İlk öğretmeni de bugünün butik (Vanesa) sahibi Sonay Tekakpınar. Misafir öğrenci olarak başlamış ama okumayı sökünce devam etmiş. İlk 3 yılı burada, ardından okulun bugünkü yerine taşınması, adının da Çağlayan Cumhuriyet İlkokulu olarak değişmesiyle 4-5’i de yeni binada okumuş. Bu yıllardaki öğretmeni de Candaş Yolga.
Türkiye ile denklik amacıyla ilk öğretimin ani bir kararla 6 yıldan 5 yıla indirildiği yıl mezun olur. Yıl 1987. İki sınıfın birden mezun olmasıyla tarihe geçen bu dönemin tanığı veya mağduru olur.
Tam burslu okur
Ardından kolej giriş sınavını kazanır ve Türk Maarif Koleji’nde (TMK) eğitime başlar. İlkokuldan başladığı atletizm, basketbol gibi spor etkinlikleri orta eğitimde de devam eder. Başarılı bir öğrencilik hayatı geçirir. Nitekim TMK’nın ardından yüksek öğretim için tam burslu olarak ABD’ye gider.
Minnesota’da 4 yıl matematik ve ekonomi okur. Ardından Chicago’da uluslararası ilişkiler alanında 2 yıl master yapar, bu dönemi de burslu okur. Eğitimini tamamlamasının ardından 1999’da adaya döner. Burslu okuduğu için zaten dönmek zorunda.
25 yaşında kendi işini kurar
Adaya döner dönmez Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ)’de ders vermeye başlar. Uluslararası İlişkiler bölümünde. Ancak aradığını bulmaz, 2 yılda buradan ayrılır. Ve arkadaşı Mevhibe Hocaoğlu ile birlikte kendi işini kurar. Prologue Danışmanlık Şirketi böyle kurulur. Yıl 2002, Mine 25 yaşında…
Yurtdışı eğitim için danışmanlık hizmeti vermekle başlar şirket. Ortağı kısa süre sonra ayrılınca tek başına devam eder ve araştırmalara yönelir. Şirketler/kişiler/kurumlar için araştırmalar; siyasi/sosyal/ekonomik anketlerle isim yapar.
CMIRS de farklı kulvarda
Bir süre sonra Prologue ile yetinmez, CMIRS adında bir şirket daha kurar Mine Yücel. Bilinen adıyla Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi. Kâr amacı gütmeyen, bilimsel verilerle analizler yapma amacı taşıyan bir şirket. Avrupa Birliği’nden aldığı fonlarla düşünce kuruluşu olarak başlar. Alan çalışmalarına yönelir. Ve 2012 başında insan haklarından göç ve kimlik sorununa, kadın ticaretinden demokrasi ve aileye kadar birçok konuyu kapsayan 8-9 rapor hazırlar. Bu raporları toplumsal kullanıma sunar. CMIRS’in adı da bu raporlarla duyulur, güven kazanır.
Farkındalık yaratmak…
Kuaföre gidecek zaman bulamadan yüksek tempoda çalışmaya devam eden Mine Yücel’in kendi ifadesiyle bu çalışmalarla tek amacı insanı, hayatı anlamak; farkındalık yaratmak. “Düşünce şekli oluşturmaya, tartışma kültürü geliştirmeye ihtiyaç var” diyor amaçlarını özetlerken. İşini biraz da “akademik tatmin, hobi” olarak nitelerken; düzensiz, istikrarsız gelir nedeniyle zaman zaman ailenin mali desteğiyle çalıştığına vurgu yapmaktan da kaçınmadı.
Eline kamera aldı, belgesel çekti
Mine Yücel, araştırma ve anketlere son zamanlarda yeni bir uğraş daha ekledi; belgesel çekiyor…
Eline ilk defa aldığı kamerayla köy köy, bucak bucak gezerek insan hikayelerini derledi. Farklı gibi görünen, aynı coğrafyanın hikayelerini. Luricina’dan Kormacit’e 100’e yakın insanla yüz yüze görüşerek, farklı deneyimleri biraraya getirdi. “Barış biraz da insanların birbirini anlamasıdır” diyor 15 dakikalık ‘Kayıp Zamanlar’ isimli belgeseli çekme nedenini özetlerken. Film dolayısıyla yaşadığı deneyimlerden, çok sayıda insan tanımaktan, alan araştırmasından son derece keyif almış. Hatta Luricina’da zivaniyaya alışmasını da bu keyifleri arasında ekliyor satır arasında… Kısa süre önce tamamlanan Kayıp Zamanlar’a yakında CMC ile ilgili yeni bir belgesel daha eklemeye hazırlanıyor.
Seçim anketi yapmıyor
Çoğunlukla araştırma/analiz yapan Mine Yücel, popüler olan seçim anketleri konusunda ise temkinli…
“Seçim dönemleri dışında anketlere pek talep yok. Ülkemizde bu tür şeylere kaynak ayıran, önem veren şirket, kişi veya kuruluş pek yok. Sattığı ürün, verdiği hizmet konusunda anket yapma gibi bir kaygı yok genellikle Avrupa’nın aksine. Sadece seçim anketleri talep ediliyor, onu da ben tercih etmiyorum. Çünkü manipülasyon çok. Oysa anket işinde aslolan güvenilirlik. Benim için güven her şeyden önemli. Seçim anketleri güveni, saygıyı sarsabilir; o nedenle bu alana girmemeye çalışıyorum…”
En büyük hayali…
Güney Kıbrıs’tan CYMAR şirketi ile ortak çalışmalar da yapan, böylece adanın tümünü kapsayan çalışmalar yapabilen, bu nedenle BM, AB ve yabancı kurumlardan araştırma ve danışmanlık talepleri alan Mine Yücel’in en büyük şikayeti istatistik ve veri sorunu. Sağlıktan eğitime, trafikten çevreye her alanda… “Resmi bilmeden, görmeden çözüm üretemezsiniz, öneremezsiniz” diyor. “Ülkeye istatistik sistemi kurmak en büyük hayalim” diye de ekliyor zaten…
(Girişimci Kadınların Başarı Öyküleri kitabından / Ocak 2015)