“SIKIŞAN TOPU BİZE ATIYOR”

KKTC’de yaklaşık 10’ar yıl aralarla 3 ayrı dönemde toplam 8 yıl görev yapan Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Aydan Karahan, toplam 41 yıllık meslek hayatını tamamlayarak emekli oluyor. Kasım sonunda adadan ayrılmaya hasırlnan Karahan, “Burada görev yapmak misyon, onur. Hiç bir görev yerinde almadığım tadı burada aldım” diyerek memnun ayrıldığını ifade etti.

Lefkoşa Büyükelçilik görevini sınıf arkadaşı Büyükelçi Türkekul Kurtekin’e devretmeye hazırlanan Büyükelçi Karahan, emeklilik hayatını İstanbul’da sürdürecek. “Param olmadığı için alamadım” diyerek KKTC’de mülkü olmadığını belirten Karahan, ancak adada birçok dost edinmenin en büyük servet olduğunu söyledi.

AYDAN KARAHAN ROPORTAJ 1

Görev süresinin sona ermesiyle makamında TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Aydan Karahan, 1970’li, 1990’lı ve son olarak da 2000’li yıllarda görev yapmanın avantajıyla ülkenin 30 yılda geçtiği aşamaları değerlendirdi.

TC hükümetinin ve elçiliğin müdahale söylemlerine “Ne seçimlerde, ne seçimlerin ardından hiç bir konuda iç siyasete müdahale etemedik. Sıkışan topu bize atıyor, kolaya kaçıyor” sözleriyle karşı çıkan Karahan, görev süresinde sadece Mal Tazmin Yasası’nın çıkarılması için partilerle görüştüğünü ve bu konunun da iç siyasetin ötesinde  Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini anlattı.

Mal Tazmin Yasası konusunda UBP ile uzlaşamadıklarını  ilk kez açıklayan Karahan, “Birbirimizi kırmış, üzmüş olabiliriz” ifadelerini kullandı.

Karahan, 2004 sonunda başlayan son görev süresinde bütünüyle farklı yeni bir yönetimle çalışmanın zorluklarına ilişkin soruyu yanıtlarken de, “Geldiğimde ‘nerde kalmıştık’ dedim… Söylemlerde farklılık olabilir ama Kıbrıs konusunda temel hedeflerde farklılık yok” diye konuştu.

41 YILLIK GÖREV SÜRESİ KKTC’DE NOKTALANIYOR

Türkiye hariciyesinde 41 yıllık hizmetle 64 yaşında emekliliğe hazırlanan Aydan Karahan, adada 3 dönem, toplam 8 yıl görev yaptığını anlatırken, “Gençlik, orta yaş dönemi ve yaşlılık başlangıcında buradaydım” diye konuştu.

Adadaki ilk görevini 1977-81 yılları arasında Büyükelçilik Müsteşarı olarak yaptı Karahan. Barış Harekatı’nın hemen ardından, kend ifadesiyle “Maliye ambarlarının henüz kapanmadığı” günlerdi daha. Kıbrıs Türkünün kendi yönetimini oluşturma sürecinde görev aldı, destek verdi.

Toplam 4 yıllık görev süresinin ardından 1995’te bu kez büyükelçi olarak KKTC’ye atanır ve 2 yıl görev yapar. Aydan Karahan’ın aynı zamanda meslekte son 2 yılını kapsayan son Lefkoşa Büyükelçiliği dönemi ise 2004 sonunda başlar.

AYDAN KARAHAN ROPORTAJ 2

KİT’LER KIBRIS TÜRKÜNE YABANCI… DİRENİŞ DEĞİL SERZENİŞ VAR

İlk görev döneminde, Kıbrıs Türkünün ayrı bir yönetimde kendi kendini yönetme süreciyle birlikte KİT’lerin kurulmasına yoğunlaşıldığını anlatan Aydan Karahan, “KİT’ler Türkiye’nin 1920’li yıllardan tanıdığı bir sistemdi ama Kıbrıs Türküne yabancıydı. Bundan kaynaklanan sorunlar yaşandı” dedi.

O günleri değerlendirirken, özetle şunları söyledi:

“Savaş sonrasıydı ama her yerde bolluk göze çarpardı. Özellikle Türkiye’den buraya bakıldığında. Türkiye’den buraya turist akardı, bavul ticareti vardı, elinde battaniye olmadan Türkiye’ye dönen yoktu. Ancak alış veriş merkezlerinde de pek ticaretten anlayan yoktu, memur zihniyetiyle yaklaşılıyordu. Güzelyurt ilçe bile değildi, Mağusa’ya gitmek dünyanın bir ucuna gitmek gibiydi…”

“Toplumsal direniş var mıydı o dönemde yapılan yeni düzenlemelere” sorusuna karşılık ise Karahan, “Bu ülkede toplumsal direniş hiç görmedim, ama serzeniş hep oldu” ifadelerini kullandı.

SOSYAL VE EKONOMİK AÇIDAN DEĞİŞİKLİK VAR AMA DIŞ SİYASET

14 yıl sonra bu kez büyükelçi olarak adaya geldiği 1995’te ise dışa açılma gayretleri, ABAD kararlarıyla yaşanan huzursuzluk, iki toplumlu çalışmaların yoğunlaştığı farklı bir dönemle karşılaştığını anlatan Karahan, 2004’te başlayan son görev süresini değerlendirirken ise özetle şunları kaydetti:

“Ülkede tanınmayacak kadar büyük değişiklikler oldu. Çivi çakılmazken, çivi çakılmamış alan bulmak zor oldu. Bu dönem kapıların açıldığı, referandumun ardından yaşanan süreç…Geldiğimde gördüğüm değişiklikler karşısında hayretler içinde kaldım…”

Ancak ekonomik ve sosyal açıdan yaşanan değişikliklere karşın dış siyasi gelişmeler açısından büyük değişiklikten söz edilemeyeceğini anlatan Karahan, “Çünkü sadece Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin gayreti Kıbrıs sorununu çözmeye yetmiyor” dedi.

“NERDE KALMIŞTIK” DEDİM

2004 sonunda başlayan son görev süresinde cumhurbaşkanından başbakana, meclisten kabine üyelerine kadar yeni bir yönetimle çalışmanın güçlük yaratıp yaratmadığı sorusuna ise Karahan, özetle şu karşılığı verdi:

“10 yıl sonra geldim ama ‘nerde kalmıştık’ hissini yaşadım. Yönetim tamamen değişti doğru ama ben 1996’da burada görev yaparken Sayın Talat eğitim bakanıydı, ardından parti başkanı ve başbakan yardımcısı oldu. O dönem birlikte çalıştık.  Aynı dönem bakanlık yapan Sayın Soyer ve Özkan Murat’la da çalıştım. Yani yönetim değişikliği kişiler itibarıyla benim için çok yenilik değildi.”

AYDAN KARAHAN SAPKASI ILE

TEMEL HEDEFLER AYNI… TALAT’A DENKTAŞ’LA AYNI SAYGI

Yeni yönetimle ilgili değerlendirmeler yaparken, söylemdeki farklılıklara karşın  Kıbrıs konusunda temel hedeflerde farklılık olmadığını belirten Karahan, “Herkes bu vatanın evladı. Herkes sorunun üstesinden gelmek için gayret sarfediyor. Üslup farkı olabilir, o da beni rahatsız etmez. Sayın Denktaş’a ne kadar saygı duyduysam, aynı saygıyı Sayın Talat’a da göstermede en ufak sıkıntım olmadı. Çok rahat çalıştım, sorunum olmadı” dedi.

Büyükelçi Karahan, 1. Cumhurbaşkanı Denktaş ile Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın birbirlerine büyük saygı ve sevgileri olduğunu belirterek, bunun çok hoş bir durum olduğunu da eklemekten kaçınmadı.

MESAFELİ Mİ DURDU…

Görev süresinde hükümetle de bir sorunu olmadığını söyleyen  Karahan, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine mesafeli durduğuna ilişkin  yorumların anımsatılması üzerine, “Tüm örgütleri, siyasi partileri ziyaret ettim. Kapımı çalan herkesle görüştüm. Kapımı çalmayanlar da herhalde ilişki istemiyor diye üzerlerine gitmedim” diye konuştu.

SIKIŞAN TOPU BİZE ATIYOR

Bir soruya karşılık, seçimler ve seçimler sonrası dahil görev döneminde iç siyasete hiç bir müdahelede bulunmadığını söyleyen Karahan, bu konudaki eleştirilerin anımsatılması üzerine, “Bugün de, eskiden de sıkışan topu TC elçiliğine, Türkiye’ye atar. Yadırgamıyorum. Bu tür söylemler, açıklamalar, yorumlar benim için yabancı değil. Burada seçilmeyen tek makam benim, o yüzden topu bana atmak en kolayı” ifadelerini kullandı.

“İŞGÜZARLAR FİKİR DANIŞMIŞ OLABİLİR”

CTP ile ÖRP koalisyonunun kurulması aşamasında da Türkiye’nin müdahale etmekle suçlandığının hatırlatılması üzerine Karahan, “Türkiye’nin müdahalesinden çok AKP’nin müdahalesinden söz edildi, isimlerden bahsedildi. Bazı işgüzarlar Türkiye’ye gidip bazı fikir danışmalarında bulunmuş olabilir, o insanlar da firkirlerini söylemiş olabilir. Bu bir müdahale olarak algılanırsa bir şey söyleyemem. Ama ben devletin temsilcisiyim ve benim aracılığmla böyle bir müdahale kesinlikle olmadı. Devleti hedef alan bir eleştiri de duymadım zaten” diye konuştu.

UBP İLE UZLAŞAMADIK

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Aydan Karahan, geçtiğimiz yıl yasalaşarak yürürlüğe giren Mal Tazmin Yasası (Taşınmaz Mal Komisyonu) konusunda o dönemde Ulusal Birlik Partisi ile uzlaşamadıklarını ve bu nedenle gerginlik yaşandığını da ilk kez açıkladı.

Mülkiyet sorununa çözüm hedefleyen ilgili yasanın  Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini ve bu nedenle yasayla ilgili girişimlerinin iç siyasete müdahale olarak nitelenemeyeceğini söyleyen Karahan, özetle şu ifadeleri kullandı:

“Partileri ziyaret edip yasa için destek istedim. Yasanın önemini, Türkiye’nin sıkıntılarını anlattım. Mülkiyet sorununun temel sorun olduğunu ve Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini. Bu herkesin bildiği bir gerçek. Dönemin iktidar ortakları CTP ve  DP’den anlayış gördüm. Ancak UBP ile uzlaşamadık. Tartışmalarımız oldu, birbirimizi üzmüş olabiliriz, o tarihte kullandığım bazı sözlerim kırıcı olmuş olabilir…”

Mal Tazmin Yasası konusunda partiler yanında bazi milletvekilleriyle de görüştüğünü söyleyen Karahan, bazı UBP milletvekilleriyle bu amaçla yaptığı görüşmenin, aylar sonra bir gazetede yeni hükümetle ilgili krize endeksli olarak yeni bir görüşme gibi gösterildiğini anımsattı.

BAŞBAKAN’IN AÇIKLAMASI MÜZİK GİBİ…

Ekonomik ve mali konularda soruları yanıtlarken de, cari bütçeye katkıyı azaltırken yatırımlara daha çok kaynak ayırmak hedefinde olduklarını söyleyen Karahan, Başbakan Soyer başkanlığındaki hükümetin bu konudaki hedefiyle örtüştüklerini anlattı. “Başbakan Soyer’in bu konudaki açıklamasını ilk duyduğumda müzik gibi geldi” diyen Karahan, hükümetin cari bütçeyi tamamen yerel kaynaklardan karşılama hedefinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin yıl sonunda ortaya çıkacağını söyledi.

ALIŞKANLIKLAR, TALEPLER FAZLA

Büyükelçi olarak Türkiye’nin ve Türkiye vatandaşlarının hak ve menfaatlerini koruma temel görevi yanında, Kıbrıs Türkünün refah düzeyini yükseltmek ve ekonomik hamleleri desteklemek için çlışan Yardım Heyeti’nin de başkanlığını yaptığını anlatan Karahan, gözlemlerine dayanarak birçok konuda reformun şart olduğunu vurguladı.

Devlete istihdamlarda geçmiş yıllara göre daha dikkatli davranıldığını söyleyen Karahan, “Ama hala toplumun alışkanlıkları, sendikaların talepleri fazla. Bu nedenle hükümetlere büyük baskılar geliyor. 3-4 yıl seçim olmaması avantaj, hükümet belki daha rahat hareket etme imkanı bulur” dedi.

ELEKTRİK VE SU…DERİN İZ BIRAKTI

Büyükelçi Aydan Karahan, geçmiş yıllar dahil KKTC’deki görev süresinde unutamadığı tatlı veya acı anılarının sorulması üzerine ise, 1996 yılında elektrikte özelleştirme ve Yeşilırmak suyu için gölet yaptırma girişimlerinden sonuç alamamasını “derin iz bırakan” olaylar olarak anlattı….

“Yeşilırmak’ta gürül gürül akan suyu gölet yaparak ülkeye dağıtmak için büyük gayret gösterdik. Ama yöredeki birkaç çıkar sahibinin gayretkeşliğiyle bu sağlanamadı. O zaman hükümetten de destek görmedik. Ülkenin su sorununa büyük katkı sağlayabilecek o su hala akıp gidiyor…”

“Yine 1996…Elektriklerin sık sık kesildiği günler. Özelleştirme zamanı geldiği düşüncesiyle arayış içerisine girdik. İşadamı Sezai Türkeş (STFA) ilgilendi. Büyük uğraş verdik. Ama o konuda da başarılı olamadık…”

Bu iki projenin o yıllarda uygulanması halinde hala devam eden iki temel sorunun büyük oranda ortadan kalkacağını kaydeden Karahan, iki projeyle ilgili görüşlerini  hala koruduğunu da ekledi.

30 Kasım’dan itibaren yerini Büyükelçi Türkekul Kurtekin’e devrederek adadan ayrılmaya hazırlanan Büyükelçi Aydan Karahan, bugüne kadar KKTC’de görev yapan 11’inci  TC büyükelçisi.

1959’lu yıllardan itibaren Vecdi Türel ile başlayan ve Emin Dirvana, Faruk Şahinbaş, Mazhar Özkol, Özdemir Benler, Ercüment Yavuzalp, Asaf İnhan, Candemir Onhon, İnal Batu, Bedrettin Tunabaş, Ertuğrul Kumcuoğlu, Cahit Bayar, Aydan Karahan, Ertuğrul Apakan, Hayati Güven ve son olarak da Aydan Karahan’la  devam eden yaklaşık 47  yıllık kesintisiz bir süreç.

(TAK/ Kasım 2006)

Bir Cevap Yazın