Bandabuliya’da kitap kokusu… O bir SAHAF

Lefkoşa Bandabuliya’yı bilmeyen yok. Geleneksel, nostaljik çarşı. Kokusuyla, dokusuyla Lefkoşa’nın ruhu. 5-6 yıl önce köklü restorasyondan geçirilen asırlık çarşı, artık sadece manavlara-kasaplara değil, entelektüel girişimcilere de ev sahipliği yapıyor. Her geçen gün açılan farklı mekânlar nedeniyle her kesimden insanın uğrak yeri…

Bu mekânlardan biri de “No 50”.  Kimilerine göre “Kitapçı”, ama aslında o bir SAHAF. Kitap sarrafı Rıdvan Arifoğlu’nun mekânı. Kuzey Kıbrıs’ta bir ilk. Hatta belki adada tek. Eski, ikinci el, çoğu bulunması zor kitapların, plakların, kasetlerin, dergilerin bulunduğu mekân. Buradaki 20 bini aşkın kitabın çok büyük çoğunluğu eski. Hatta bir kısmı ilk baskı. Bu hazine içinde kitapseverlerin takas veya satılması için emanet ettikleri de var. Talep üzerine zaman zaman popüler kitapları da bulunduruyor Rıdvan Arifoğlu, ama esas ilgi alanı eski, ikinci el olanlar.

20180529_192217

Neden SAHAF

“Edebiyatın çok gelişmediği, edebi zümrenin belirgin olmadığı bir ülke. Sahafların özel ilgilileri var. Bu şartlarda neden sahaf” diye soruyoruz Rıdvan Arifoğlu’na…

“1992’den beri sahaf arkadaşların dükkânlarındayım. İçime işlemiş olmalı. Bu işi seviyorum. Okumayı, araştırmayı, olaylar arasında bağlantı kurmayı… Bu kitapları bulmak kolay değil elbette, araştırmak, bazen tek tek yerinde incelemek gerekiyor. İnternetten sipariş veremediğim durumlar oluyor, kendim gidip tek tek araştırıp buluyorum. Kendi araştırdığım bir kitabı veya bir siparişi bulmak için bazen İstanbul’da günlerce zaman harcamak gerekebiliyor.”

Özel ilgilisi var

Geniş bir kitle olmasa da ilgili bir kitle olduğunu anlattı Rıdvan Arifoğlu. Müdavimler onlar. Öğretim üyesi, öğrenci, edebiyata/sanata özel ilgisi olan, araştırma yapan bir kitle. “Daha da artabilir” diyor ama şikâyetçi değil. Hatta dünyanın her yerinde bu tip yerlerin ilgililerinin zaten sınırlı olduğuna da dikkat çekti.

20180112_114454

Neden Bandabuliya…

Bandabuliya’da No:50’yi ihaleye katılarak, kirası makul olduğu için tercih etmiş. Çarşının restorasyonundan sonra yeni esnaf yani. Yaklaşık 2.5 yıldan beri burada. Çarşının asırlık kokusundan, dokusundan memnun. Karşılıklı etkileşim içinde… “Mekân bana katıyor, ben mekâna” diyor. Nitekim çarşıdaki geleneksel esnafın ifadesiyle, Bandabuliya’nın yerini bilmeyen veya uğramayan birçok insan, SAHAF sayesinde alışmış buralara.

Lefkoşa çocuğu

Çocukluğunu, hayatını anlatırken, aileden kalma geleneksel Lefkoşa tutkusunun da etkin olduğu ortaya çıkıyor aslında Bandabuliya tercihinde. Çocukluğu Arabahmet ve Küçük Kaymaklı’da geçmiş. Dede Mustafa İzzet, zamanında bölgenin seyyar kebapçılarından.

Okullar yolu ve Sidestreets’te kısa süreli denemeleri olmuş Bandabuliya öncesinde. 2010’dan itibaren aralıklarla buralarda açtığı kitap dükkânları uzun erimli olmadı ama ilk deneyimler olarak tecrübe sağlamış. “Okur profilini tanımamda çok katkıları oldu bu iki yerin” diyor.

20180529_192221

O bir mimar

Şehit Doğan Ahmet İlkokulu ve TMK’nın ardından İstanbul İTÜ’de üniversite tahsili yapan Rıdvan Arifoğlu, aslında bir mimar. 1992’de üniversite eğitimi için gittiği İstanbul’dan, master, doktora ve bir süre iş hayatı derken 2003’te dönmüş adaya.

Dönüşün ardından, meslek alanında bir süre üniversitede öğretim üyeliği yapmış. UKÜ’de Mimarlık bölümünde ders vermiş. Ama anlaşılan, geliri iyi olmasına karşın ruhuna çok hitap etmedi öğretim üyeliği.

Edebiyat, sanat, felsefe ilgi alanı oldu hep. Bir süre de bu alanlarda gazetelere yazılar yazdı. Ama esas ilgi alanı şiir.

“Besin kaynağım şiir… Olmasa burası olmazdı”

Bugüne kadar yazdığı şiirleri 3 kitapta topladı. Bir şiir, bir de deneme kitabı da sırada. “Şiir benim besin kaynağım; şiir olmasa, şiir kitaplarına tutkum olmasa burası olmazdı” diyor.

Türk edebiyatının ustaları Cemal Süreyya, Kemal Tahir kitapları, şiirleri koleksiyonun baş köşesinde zaten, en değerlileri…

(Havadis/4 Haziran 2018)

 

 

 

Bir Cevap Yazın