Yazı geçmişi olmadan belgesel roman yazdı. Biri kendi ailesi, iki aile etrafında bir dönemi aktardı. Yanlış istihbaratla infaz edilen, hâlâ mezarı bulunamayan Osman Talat’ı anlattı

“Hiç yardım almadan, sadece çok okuyarak, araştırarak 8 yılda yazdım. Yazmasam içimde kalacaktı. Tek dileğim başkalarına da yazmaları için motivasyon olması” Sürekli okur olmama rağmen adını duymadım. Ne kitabın, ne yazarın…  Düzenli olarak uğradığım kitabevlerinde de dikkatimi çekmedi. Bir arkadaşım ‘mutlaka okumalısın’ deyince odaklandım. Ve okuduğum günden beri etkisinden kurtulamadım. Hem kitapta gerçek isimlerle aktarılan yaşanmış trajediden çok etkilendim, hem tekniğinden. Tanım doğru mu bilmem, … Okumaya devam et Yazı geçmişi olmadan belgesel roman yazdı. Biri kendi ailesi, iki aile etrafında bir dönemi aktardı. Yanlış istihbaratla infaz edilen, hâlâ mezarı bulunamayan Osman Talat’ı anlattı

Hayata İzler tanıtıldı

Gazeteci-Yazar Nezire Gürkan’ın röportajlarından oluşan Hayata İzler (3) Lorenza Cafe’de gerçekleşen etkinlikle tanıtıldı. Nezire Gürkan’ın farklı yerlerde yayınlanan 75 ayrı röportajından oluşan kitabın tanıtım etkinliğine çok sayıda kitapseverin yanında siyasiler de ilgi gösterdi. Gürkan etkinlikte okuyucuları için kitaplarını da imzaladı. Kitapta yer alan röportajlar, kitaptaki sırasıyla şöyle: Osman Alkaş (40 yıldan beri sahnede), Gülgün Serdar (O bir öğretmen), Münise Burçaklı (60 yıllık esnaf), Elsie Slonim … Okumaya devam et Hayata İzler tanıtıldı

İz bırakanlarla iz bırakma yolculuğu…

“Hayat bilgisi kazanımı bize, önemli olanla değerli olanı ayırt etme yeteneği kazandırır. Bu, hiç kuşkusuz salt kendi yaşadıklarımızın muhasebesini yaparak elde edilebilecek bir kazanım değildir. Deneyim ancak, bizzat yaşadıklarımız kadar farklı formasyondaki insanların birikimlerini öğrenmek, onların yaşadıklarını başka bir gözle görmeye çalışmakla zenginleştirilebilir… “ Değerli dostum, edebiyatçı, araştırmacı Metin Turan’ın kitaplarımdan birine yazdığı bu notun değerini, röportaj kapsamını geliştirdikçe daha iyi anladım galiba. Özellikle bilinen, … Okumaya devam et İz bırakanlarla iz bırakma yolculuğu…

KENYA… Yoksulluğun da, zenginliğin de tavan yaptığı topraklar. Buralarda isyanın adı dans

Bir gezginden alıntı yaparak “Afrika topraklarına bir kez ayak basan, bir daha aynı insan olarak kalamaz” demişti arkadaşım Kenya yolculuğum öncesi.  Bu sözün haklılığını Kenya’ya ayak bastığım gün fark ettim, toplam 17 gün süren seyahatim de pekiştirdi bu farkındalığı. Kenya’ya yolculuğum, bilindik gezmelerimden farklı bir seyahat oldu. Gezgin ruhumla bilindiğimden belki, bu da öyle algılandı ama değildi. Bir sosyal sorumluluk projesi demek daha doğru. Gerçi … Okumaya devam et KENYA… Yoksulluğun da, zenginliğin de tavan yaptığı topraklar. Buralarda isyanın adı dans

ALAŞİYA: Türk ve Rum sanatçılardan iyi hikâyelerin kitabı

“Yaşadıklarımız ve hayata tanıklıklarımız ötekilerin barışı olabilir” “Kıbrıslı Türk ve Rum sanatçılardan ALAŞİYA mektupları” adıyla bir kitap yayımlandı. Alaşiya, Hitit kaynaklarında Kıbrıs demek. Gelecek kuşaklara barış için çağrı amacıyla yayınlandı kitap. Türk ve Rum sanatçıların anlatımı, aktarmasıyla iyi hikâyelerden oluşuyor. Savaşlar, çarpışmalar ve çatışmalar içinde yaşanan iyi, insani hikâyeler. Çoğu gerçek, bazıları şiir, ama tümü iyi. Çünkü sunuşta belirtildiği gibi, “yaşadıklarımız ve hayata tanıklıklarımız ötekilerin … Okumaya devam et ALAŞİYA: Türk ve Rum sanatçılardan iyi hikâyelerin kitabı

Güzelyurt Gelişim 15 yeni besteyle yine, yeniden

Her biri farklı meslekten. Müziği hep hobi olarak yaptılar. Kimi dönem parladılar, kimi dönem ara verdiler. Bazı isimler değişti, ama onlar hep müziğe tutkun kaldı. Ve şimdi yeniden, yeni CD ile müzik piyasasına çıktılar. Üstelik CD’deki 15 şarkının tümü manilerden veya Kıbrıslı şairlerin şiirlerinden oluşan besteler. Yaklaşık 6 yıllık emek ürünü. Güzelyurt Gelişim 1980’li yıllarda kurulan gruplardan. 1990’lı yılların ortasında ara verdiler müziğe. Ama birçoğunda … Okumaya devam et Güzelyurt Gelişim 15 yeni besteyle yine, yeniden

Sağlıkta iki başarı hikayesi, iki kitap

Kıbrıs Türkü’nün sağlık alanındaki iki büyük başarı hikayesi kitaplaştırıldı. Hala dünyayı kasıp kavuran Sıtma ve son 20 yılda tamamen sıfırlanan Talasemi ile mücadele, iki ayrı kitapla kayıtlara geçti. Kıbrıs’ta yüzlerce yıl yıkıcı salgınlara yol açan, Afrika ve Asya ülkelerinde hâlâ binlerce insanın ölümüne neden olan Sıtma ve bu hastalığa yol açan sivrisinekle mücadeledeki tarihi başarı, Mehmet Barışsever tarafından kaleme alındı. 1950’de adadan tamamen temizlenen bu … Okumaya devam et Sağlıkta iki başarı hikayesi, iki kitap

Traktörden indi, ekmekleri fırından çıkardı, börekleri açtı, sahneye çıktı. Onlar girişimci kadınlar

Yılın kadın girişimcileri açıklandı. Salonda bulunan onlarca insanın gözyaşlarıyla izlediği, duygulandığı bir tören oldu yine. Çünkü onlar hayallerinin peşinden giden, azimle, emekle çalışan, üreten girişimci kadınlar. Kimi traktörden indi geldi törene, kimi fırından ekmekleri çıkararak. Ödül alanlardan biri, Karpaz bölgesinin vazgeçilmezi Kandili Ekmek Fırını’nın sahibi Hayriye Kandili. Diğeri batı bölgesinde, Yeşilyurt’taki organik mekânlardan Pendaya Eko Garden işletmecisi Günay Solyalı. Yine batı bölgesinden çiftçi, üretici Aytül … Okumaya devam et Traktörden indi, ekmekleri fırından çıkardı, börekleri açtı, sahneye çıktı. Onlar girişimci kadınlar

Goraşa’dan Gullurugya’ya, Talatur’dan İslim’e binlerce yıllık Ada Mutfağı

Araştırmacı, Yazar, 40 yıllık turizmci Zekai Altan, yıllarca devam eden araştırmalarının sonuçlarını kitapta topladı. Bizans’tan Luzinyan’a, Venedik’ten Osmanlı’ya, İngiliz Sömürge yönetiminden günümüze harmanladı ada kültürünü. Ada Mutfağımız/Tarihsel Süreç İçerisinde Otantik Kıbrıs Mutfağı adıyla 3 dilde yayımlandı kitap. Bilinenden çok bilinmeyen var kitapta, tarifleriyle birlikte. Mete Hatay’ın önsözdeki ifadesiyle, adanın geleneklerinin hazine avcısı gibi, bir dizi bilinmeyeni, kaybolanı, unutulanı gün yüzüne çıkardı. “Goraşa” diye bir tarif … Okumaya devam et Goraşa’dan Gullurugya’ya, Talatur’dan İslim’e binlerce yıllık Ada Mutfağı

Eskiyi korudu, “doğa ile oynama” dedi, 300 km2 ile turizmin gözdesi oldu

Malta, Akdeniz’in ortasında yaklaşık 300 kilometrekarelik küçücük bir ada. KKTC’nin onda biri kadar.  Ama boyutundan büyük işler yapmış. Neredeyse 8 bin yıllık tarihi birikimini gururla, özenle korumuş, kendiyle gurur duyan bir toplum. Eskiyi koruyarak, “doğa ile oynama” diyerek cazibe merkezi olmuş.  Üstelik gökdelenlerden, betondan, dev binalardan, modern eğlence yerlerinden, kumarhanelerden vazgeçmeden. Ama ikisini ustaca ayırarak. Neredeyse ikiye bölmüş küçücük coğrafyayı. Bir yanı otantik, özgün, yerel, … Okumaya devam et Eskiyi korudu, “doğa ile oynama” dedi, 300 km2 ile turizmin gözdesi oldu