Toprak Ana… 40 yıldır toprağa hayat veriyor, 70 yaşında hâlâ üretiyor

“Toprağı kuru, boş göremem. Her yer yeşil olmalı. Evrenin bana armağanı” İnsanların hızla topraktan koptuğu, ofis çalışmasının/memuriyetin veya tembelliğin revaçta olduğu bu zamanda tırnaklarıyla üretenler var bu topraklarda. Özellikle kadınlar. Yediğimizi, içtiğimizi üreten eller. Hem evi, hem üretimi yöneten kadınlar. Nesrin Şerifali Şen, bu kadınlardan biri. Rol model olanlardan. Dillirga yöresinin güçlü, cesur kadınlarından. 40 yıldan beri üretiyor, şimdilerde 70 yaşında, “elim ayağım tuttuğu sürece … Okumaya devam et Toprak Ana… 40 yıldır toprağa hayat veriyor, 70 yaşında hâlâ üretiyor

Sahne hayatından sokaklara, oradan Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi’ne trajik bir yaşam öyküsü

“Talihsizlik, sevgisizlik, fenalıklar beni delirtti… Düştükçe gelen vurdu, giden vurdu… İyi insanlar sayesinde hayattayım”   İlk adıyla bilinir Selma Diker. Çünkü ses sanatçısı olarak tanındı toplumda. Sahneye yaklaşık 10 yıl Selma adıyla çıktı. 1990’lı yılların aranan şöhretlerinden oldu. Ardından sokaklarda yaşamaya başlayınca bu kez yaptığı eylemlerle gündem oldu. Bu küçücük adada bir insan nasıl sokakta kalır diye hayret uyandırdı o günlerde. Ama trajedisi bununla da … Okumaya devam et Sahne hayatından sokaklara, oradan Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi’ne trajik bir yaşam öyküsü

Organlarınızı toprağa değil, insana verin; cana can katın

10 yıl böbrek sorunu yaşadı, böbrek bağışıyla yeniden doğdu: “En büyük sadaka, mutluluğun adı” “Telefon gece 12’de çaldığında kalbim duracak gibi oldu. Mutlaka iyi bir haberdi, umudumu hep korumuştum. Gerçekten öyle oldu, böbrek bağışı vardı. İki denemede uymamıştı, bir şans daha doğdu. Ve bu kez hayat kaynağım oldu. Ameliyattan uyandığımda yeniden doğmuştum. Üstelik bir de böbrek kardeşim vardı…” Yaklaşık 10 yıl böbreklerinde sorun yaşayan, bir … Okumaya devam et Organlarınızı toprağa değil, insana verin; cana can katın

Milyonda bir görülen Amiloidoz ile tanıştı, farkındalık için mücadele başlattı

“Hastalık değil, tanı ender. Kongo Kırmızısı KKTC’ye de gelmeli” Devrim Barçın, 35 yaşında genç bir insan. Profesyonel sendikacı, Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri. Bu günlerde sendikacılıktan çok, hastalıkla mücadele ediyor. Çoğumuzun adını ilk defa duyduğu, hatta telaffuz etmekte zorlandığı bir hastalıkla. Hastalığın adı Amiloidoz. Vücut dokularında anormal protein birikiminin yol açtığı nadir bir hastalık. Milyonda bir görülen türden. Tedavi için her hafta İstanbul’a gidiyor. … Okumaya devam et Milyonda bir görülen Amiloidoz ile tanıştı, farkındalık için mücadele başlattı

Kolokas 2 bin yıldır bu topraklarda… Molohiya firavunlara kadar dayanıyor… Pilavuna Luzinyanlardan miras

Kıbrıs mutfağına özgü yemeklerden Kolokas’ın adada iki bin yıllık geçmişi varmış. Kökeni ise Mısır… Patates’in geçmişi ise sanılanın aksine çok uzun değil, 19. yüzyılda gelmiş adaya. Hatta ilk başta Frenk Kolokası diye adlandırmış Kıbrıslı patatesi… Molohiya da Kolokas gibi eski Mısır’a kadar dayanıyor. Hatta piramitlerde resmi bile varmış… Kıbrıs konusundan turizme, müzikten insan haklarına kadar birçok konuda çalışmalarıyla tanınan Araştırmacı Mete Hatay, şimdilerde Kıbrıs mutfağını … Okumaya devam et Kolokas 2 bin yıldır bu topraklarda… Molohiya firavunlara kadar dayanıyor… Pilavuna Luzinyanlardan miras

Öksüz doğdu, amcayı baba sandı, 9 yaşında sakız yaparak çalışmaya başladı, hep el emeğiyle yaşadı

“Omuzlarımda ağırlık çok. 100 yaşında gibiyim…” Havva Ceylangüden, 46 yaşında genç bir kadın. Adıyla, soyadıyla var olan kadınlardan değil. Ben de adını röportaj yaparken öğrendim zaten. Ama Lefkoşa Suriçi’ne, Büyükhan’a uğrayanların tanıdığı bir sima. Buraların esnafı şimdilerde. Hatta hep gülen yüzüyle Büyükhan’ın güllerinden. Ama çoğumuzda olduğu gibi, göründüğü gibi olmayanlardan. Gülen yüzün, gözlerin ardında trajik yaşam öyküsü barındıranlardan. Öksüz doğdu, amcayı baba sandı, ilki 16 … Okumaya devam et Öksüz doğdu, amcayı baba sandı, 9 yaşında sakız yaparak çalışmaya başladı, hep el emeğiyle yaşadı

Lefkoşa’nın kalbinde bir Lezzet

“Kıbrıslılar biraz burjuva…” “Hayatta en değerli şey emek. Alın teriyle kazanılmalı her şey. Günde 3 bin Euro kazandığım zamanlar oldu, çok para kazandım, ama elimi kirletmekten hiç çekinmedim. Amelelikten gocunmam. İhtiyacınız olmasa bile, çok paranız olsa dahi emeğe değer vermemek insanın kimyasını bozuyor…” Bu sözler Hasan Hüseyin’e ait. Dünyaca ünlü moda/reklam fotoğrafçısı. Yıllarca Türkiye’de kendi alanında bir kaç kişiden biri. Ama biz onu, bu ünü … Okumaya devam et Lefkoşa’nın kalbinde bir Lezzet

O bir müzik üstadı, inşaat ustası, asansörcü… Şarap ve peynir yapar, resim çizer, dağarcık ve müzik aleti imal eder… Her parmağında bir marifet

“Sokak çalgıcısı olmak isterdim” Adı kemanla özdeşleşti. Kime sorsanız, keman sanatçısı veya Kıbrıslı ifadesiyle “kemaneci” der. Aslında esas müzik aleti keman, ama onunla kalmadı. Piyano, akordion, ud, flüt, gitar, klarnet, zurna da eklendi; belki dahaları. Müzik üstadı oldu. Kırktan fazla beste yaptı. Korolar, orkestralar kurdu, ilk kez çigan müziği icra etti. Müzik öğretmeni olarak okullarda yüzlerce insana dokundu.  Folklor da ilgi alanı; hem çaldı, hem … Okumaya devam et O bir müzik üstadı, inşaat ustası, asansörcü… Şarap ve peynir yapar, resim çizer, dağarcık ve müzik aleti imal eder… Her parmağında bir marifet

Monovuppa, sirti, kök ayna, sandık, oyma, seyfol, nakış, dikiş…  Her şey burada

“Eskiye rağbet arttı, çünkü eskide huzur var”   Bahçeye fırın kurunca, “sirti alman lâzım” dedi babam. Fırını temizlemek için şartmış. Bu kadar da değil; ekmek-çörek yapacaksak monovuppa da gerekirmiş, ekmek tahtası yani. Yıllarca kullandılar, ama nedense korumayı akıl etmedik veya elden düştüler. Bu durumda iş başa düştü. Nerden buluruz, nasıl yaptırırız derken, “Çare bizde, ister al, ister yaptır” dedi sevgili dostum Kani. Selimiye Meydanı’ndaki merkezin … Okumaya devam et Monovuppa, sirti, kök ayna, sandık, oyma, seyfol, nakış, dikiş…  Her şey burada

“Statükoya dokunmazsanız kaybedersiniz”

O bir aktivist, hekim, barış gönüllüsü, futbol fanatiği ve Mağusa tutkunu Esas mesleği hekimlik. İç Hastalıkları uzmanı. Ama hekimliği kadar, hatta ondan öte aktivistliğiyle tanındı Dr. Okan Dağlı. Aktif siyasetin dar geldiği isimlerden oldu, aktivistliği milletvekilliğine tercih etti. Adı Mağusa ile özdeşleşti. Kentle ilgili çalışmaları, kitapları, araştırmaları rehber oldu. Bir grup entelektüelle birlikte kurdukları Mağusa İnisiyatifi, kentin birleşmesine ve barış kültürüne yönelik çalışmalarıyla sadece adada … Okumaya devam et “Statükoya dokunmazsanız kaybedersiniz”