Ada İnsan Pazarı Oluyor

“Gece yarısı apartmanın 4. katındaki dairemizin kapısı çalındı. Yeni taşındığımız için tereddüt ettik ama genç bir kadın olduğunu görünce açtık. Açar açmaz ‘help me’ diye hıçkırarak yerlere kapandı. 18-20 yaşlarında. Korku içinde. Neredeyse elimizi ayağımızı öpecek onu kurtarmamız için. Durumu perişan, aşırı makyaj ağlamaktan yüzüne akmış. Berbat haldeydi. Zar zor anlatabildi derdini… Yoldan almışlar onu ve kız arkadaşını; üst kattaki daireye getirmiş 3 genç. Uyuşturucu … Okumaya devam et Ada İnsan Pazarı Oluyor

Anlamsızlaşma Hali…

“Tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu bu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık… Sayısı pek bol olan eski karım gibi plaza insanlarının daha çok tüketerek, daha çok batılı gibi görünerek değer kazanma çılgınlığını görünce aklıma Şengal Dağı’nın ıssız bir koyağında taşların altında uyuyan küçücük bir kız geliyordu…” der Zülfü Livaneli’nin kahramanı “Huzursuzluk” kitabında. Burada bahsedilen kuşkusuz, acının dibe vurmasıyla yaşanan bir anlamsızlaşma hali. … Okumaya devam et Anlamsızlaşma Hali…

FAİZE AKÇABA: “KKTC’DE İŞ YAPINCA ZORLUKLARI İYİ ÖĞRENİYORSUNUZ”

Çocuk yaşlarda çok okumaya başladı. Hatta 6 yaşında gözlük taktı. Aynı yıllarda dünyanın yeni icadı bilgisayarla tanıştı. Bilgisayar okumaya, hatta Amerika’da okumaya da çocuk yaşlarında karar verdi. Okudu da… Bilgisayar mühendisliğiyle başladı, bilgi teknolojilerine yöneldi ve daha 25 yaşında kendi şirketini kurdu. Şimdilerde 10 yıllık şirketini Lefkoşa-İsveç hattında yönetiyor; otellerden bankalara BM’den Aselsan’a kadar bir çok kuruma haberleşme alanında teknoloji ve hizmet satıyor. Aile telekom … Okumaya devam et FAİZE AKÇABA: “KKTC’DE İŞ YAPINCA ZORLUKLARI İYİ ÖĞRENİYORSUNUZ”

Zirvedeki Yalnızlık Kulesi-Rauf. R. Denktaş

SUNUŞ-NEZİRE GÜRKAN YARIM ASIRLIK SORUN… 37 YILLIK MÜZAKERE MARATONU Tarih boyunca birçok uygarlığa evsahipliği yapan Kıbrıs’ta son yarım asırlık dönem önce çatışmalar, ardından da müzakerelerle geçti. 1960 ortaklık cumhuriyetinin 1963’de yıkılmasının ardından 1968 yılında müzakereler başladı ve o tarihten günümüze müzakere masalarında çözüm arandı. Ancak 37 yıllık müzakere sürecinde 2000’li yıllardaki müzakereler, geçmiş yıllardan farklı olarak ilk kez iki halkın da, ama özellikle Kıbrıs Türk … Okumaya devam et Zirvedeki Yalnızlık Kulesi-Rauf. R. Denktaş

NURSEL EKİCİ: “BİR ÖDÜL MOTİVASYON OLDU, HAYATA BAĞLADI”

Atalardan kalma 4 dönüm alanı parça parça satın alma yoluyla 40 dönüme çıkardılar. Dağı, taşı elleriyle işlediler, gübre taşıdılar, ektiler. Kimse inanmadı ama yılmadı karı-koca ve ülkenin bir ucunda, Yeşilırmak’ta adanın en gözde yerini yarattılar. Kocası Erson hocanın hayaliydi bu çiftlik, insanüstü gayretle 11 yılda tamamladılar. Ve açılışa bir ay kala Erson hoca (Ekici)  hayatını kaybedince Nursel Ekici işe sahip çıktı, çocuklarının da desteğiyle dünya … Okumaya devam et NURSEL EKİCİ: “BİR ÖDÜL MOTİVASYON OLDU, HAYATA BAĞLADI”

MİNE YÜCEL: “ASLOLAN FARKINDALIK YARATMAK”

Üniversite eğitiminin hemen ardından daha 25 yaşında iş hayatına atıldı, kendi işini kurdu. Araştırma, anket ve danışmanlık hizmetleriyle kısa sürede kariyer yaptı. Özellikle insan hakları, kimlik, göç, kadın ticareti gibi ellenmemiş konulara yoğunlaştı. Ülkedeki kuruluş ve kişiler yanında BM ve yabancı misyonla uluslararası  örgütlere de hizmet verdi; vermeye devam ediyor. Şimdilerde tüm bunlara ek olarak eline kamera alarak belgesel hazırladı, ‘Kayıp Zamanlar’ adıyla…  Hatta ikincisi … Okumaya devam et MİNE YÜCEL: “ASLOLAN FARKINDALIK YARATMAK”

HAVVA MAZHAROĞLU: “NANEYİ, ADA ÇAYINI BİLE İTHAL EDİYORUZ”

Köy kadın kurslarında el sanatları/yemek dersleri verirken baharat konusundaki eksikliği, çeşit noksanlığını farketti. Çocuklara gelecek kurma kaygısı da eklenince, bahçedeki yardımcı evde baharat üretimine girişti. Çok çeşit yaptı, ambalajladı, etiket yapıştırdı ve bakkalları, marketleri gezerek pazarlamaya başladı. Zorlandı ama çeşidin ve iyi ambalajın da avantajıyla piyasaya girmeyi başardı. Hızla büyüdü, önce kent içinde dükkan açtı, ardından Balıkesir’de kendi fabrikasını… Şimdilerde baharata kuş yemi, kuruyemiş de … Okumaya devam et HAVVA MAZHAROĞLU: “NANEYİ, ADA ÇAYINI BİLE İTHAL EDİYORUZ”

İSMAİL BOZKURT… “ETİ” KOD ADIYLA TMT’DE YEMİNLİ ÇALIŞTI

Daha 15 yaşında gönüllü olarak Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) girdi, yeminli olarak çalıştı. “ETİ” kod adıyla üst düzeyde görev aldı, tarihi Geçitkale-Boğaziçi çatışmalarında komutan olarak görev yaptı. Teşkilat günlerinin ardından politik kulvara girdi ve 1970-90 arasında politik hayatın yakın tanıkları arasında yer aldı. Önce Halkçı Parti (HP), ardından Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin (TKP) kuruluşuna öncülük etti. Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin (KTFD), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) … Okumaya devam et İSMAİL BOZKURT… “ETİ” KOD ADIYLA TMT’DE YEMİNLİ ÇALIŞTI

SERCAN GÖRGÜNER BAHÇECİ: “BİRAZ ZORUNLULUK, BİRAZ DUYGUSAL…”

Babasının ve tek kardeşinin ölümünün ardından biraz duygusal, biraz zorunlu atalarından kalma aile şirketinin başına geçti. Annesinin de yardımıyla hiç bilmediği bir işi sahiplendi. Dosyaları okuyarak başladı, yaklaşık yarım asırlık “Temiz” markasını yeni çeşitlerle geliştirdi. İki ürünle başladı, yeni binası ve teçhizatıyla AB standartlarında 250 ürüne ulaştı. Dağıtım ağını da geliştirerek temizlik ürünleri sektöründe önemli yere ulaştı. Dördüncü kuşak… Sercan Görgüner, 1969 doğumlu. Dört kuşaktan … Okumaya devam et SERCAN GÖRGÜNER BAHÇECİ: “BİRAZ ZORUNLULUK, BİRAZ DUYGUSAL…”

SEMRAL EREL: “BUGÜNLERE TIRNAKLARIMLA GELDİM, HİÇ YILMADIM”

Baba mesleği çiftçilikle, toprakla başladı iş hayatı. Daha genç kızlık, hatta çocukluk yaşlarında beden gücü gerektiren “erkek işlerine” bulaştı. Tarlada karpuz-kavuntopladı, bağcılıkla haşır neşir oldu, çapaladı, traktör sürdü. 20’li yaşlarında “üretenin değil, aracının/toptancının kazandığını” fark edince ticaret hayatına başladı. Mehmetçik köyünde siparişle başlayan ticaret hayatı, bugün onu 2 şirketle piyasada önemli bir payla sektörün öncüleri arasına taşıdı. Mücahide anne… Silahlar yatak altında İnşaat piyasasında adını … Okumaya devam et SEMRAL EREL: “BUGÜNLERE TIRNAKLARIMLA GELDİM, HİÇ YILMADIM”