Aklımızı alıp götürüyor…

Sürekli e-posta yazmanın ve mesajlaşmanın, IQ’da ortalama 10 puanlık düşüşe neden olduğu saptanmış University of London tarafından yapılan araştırmada. Sürekli mesajlaşmanın bilişsel kapasiteyi esrar içmekten 3 kat daha fazla gerilettiği de ortaya çıkmış aynı bilimsel araştırmada. Azap halini alan Lefkoşa trafiğinde çift şeridi üçleyen kadın sürücü, çoğunluğu oluşturan gergin sürücülerin kornalarına, sinirleri bir miktar alınmış olanların manalı bakışlarına rağmen kayıtsızlığını sürdürünce sağlık sorunu olabileceğini düşündüm … Okumaya devam et Aklımızı alıp götürüyor…

ABDULLAH ÖZTOPRAK: “KIBRISLI KADIN GÜZEL AMA TARZI OLAN AZ”

“Şıklık pahada değil, kalitede…” Türkiye’de moda dünyasında tasarımlarıyla saygın bir yer edinen, podyumlarda farklı stil ve senaryolarla dikkat çeken Modacı Abdullah Öztoprak, Gaziveren kökenli bir Kıbrıslı Türk. Moda dünyasında 4 yıl gibi kısa bir geçmişi olmasına karşın adından söz ettiren Öztoprak, Türkiye’nin ünlü mankenleriyle KKTC’de defile düzenlemeyi planlıyor. Toprakla, narenciyeyle haşır neşir, Gaziveren’in köklü ailelerinden Öztoprak’ların bir bireyi Abdullah Öztoprak…Üniversiteye kadar hayatı KKTC’de geçer, üniversiteye … Okumaya devam et ABDULLAH ÖZTOPRAK: “KIBRISLI KADIN GÜZEL AMA TARZI OLAN AZ”

AYLA HAŞMET…  KONSERVATUAR MEZUNU İLK KIBRISLI TÜRK TİYATRO SANATÇISI

Kadının adının olmadığı 1950’li yıllarda, daha 10 yaşlarındayken başladı sahne hayatı. Radyo oyunlarıyla, şiirlerle… Üstelik muhafazakar bir aileye rağmen, dönemin saygın isimlerinin teşvik ve desteğiyle. Ortaokulun ardından konservatuar eğitimiyle taçlandırdı oyunculuğunu, “ilk konservatuar mezunu tiyatro sanatçısı” olarak tarihe geçti. “İlk Sahne” ile başlayan ve “Devlet Tiyatrosu” ile devam eden toplumsal tiyatronun harcını koyanlar arasında yer aldı. Ama tam da temeller atılmışken 1976’da, daha 36 yaşındayken … Okumaya devam et AYLA HAŞMET…  KONSERVATUAR MEZUNU İLK KIBRISLI TÜRK TİYATRO SANATÇISI

4 asırlık ayak izi; SEVERİS

İlk olarak “Özgür Adımlar” röportajımda Sadiye Destur’dan dinlemiştim Rita Severis’in çalışmalarını. Kıbrıs halk oyunları kıyafetlerini dikerken tarihi/geleneksel figürlere nasıl ulaştığını anlatırken, adanın bu köklü ailesinin Kıbrıs kültürüne ilişkin çalışmalarından nasıl yararlandığını anlatmıştı. Hatta davetli olarak katıldığı seminer ve toplantılardan, bilgi paylaşımından, evine yapılan ziyaretlerden bahsetmişti. Sonra bir gün sevgili Mete Hatay  “mutlaka görmeniz gerekir” demişti de, galiba işin ciddiyetine varmamıştık. Ta ki dün gece liderlerin … Okumaya devam et 4 asırlık ayak izi; SEVERİS

ARMAN RATİP… 60’A YAKIN BESTESİ VAR AMA NOTA BİLMİYOR

  Piyano hocası bir annenin oğlu olarak 5 yaşında piyanoyla tanışmış, 7 yaşında doğaçlamayla beste yapmaya başlamış…Bugün 60’a yakın bestesiyle dünya çapında ünlü bir piyanist-besteci,  üstelik caz ve avant-garde gibi zor müzik türleriyle uğraşıyor…Ama işin ilginç yanı bu besteleri nota bilmeden yapıyor…Dünyanın nota bilmeden beste yapan tek müzisyeni Arman Ratip. Caz ve avant-garde müzikle uğraşan, saçından ayakkabasına kadar sürekli beyazlar içindeki gizemli duruşuyla ilgi çeken … Okumaya devam et ARMAN RATİP… 60’A YAKIN BESTESİ VAR AMA NOTA BİLMİYOR

Hiçlik haline doğru…

“… Beş yaşında idim. Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi, aramaya  başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu. Çocukluk iste, ‘Aman babaanne’ dedim. ‘Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?’ Rahmetli öfkeyle doğruldu. ‘Sen oturduğun yerden ahkâm  kesiyorsun’ dedi. ‘Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç  tanesinde  kaç insanın göz nuru, alın teri, … Okumaya devam et Hiçlik haline doğru…

Gumbaro’luk zamanı… 

Bu topraklarda hayat kurmaya çalıştığımız yıllardı, 1980’li yılların sonu. Daha henüz anne/babaların ev-eş-iş tümü bir yerde her tür imkanı hazır sunmadığı yıllar. Belki göçmenlik koşullarının devam etmesinden, belki “kendi ayaklarımız üzerinde durma” kültürümüzden ve üniversite yıllarında edindiğimiz mücadele azminden; neslimiz gibi kendi yağımızla kavrulmaya çalıştığımız yıllar. Üniversite sonrası karnımda bebekle bir yandan iş, bir yandan ev arayışı. Elde avuçta yok, iş aslanın ağzında. “Devletin varlığı … Okumaya devam et Gumbaro’luk zamanı… 

DÜNYA BANKASI’NIN 300 SAYFALIK KKTC RAPORU…

“EĞİTİM KALİTESİ ENDİŞE KAYNAĞI… KENDİ KENDİNİ FİNANSE EDEN BÜYÜK BELEDİYELER OLMALI” Dünya Bankası uzmanları tarafından KKTC için hazırlanan rapor, bütçeden sosyal güvenlik sistemine, bankacılık sektöründen tarıma, eğitimden yerel yönetimlere kadar birçok alanda çarpıcı tespit, değerlendirme ve öneri içeriyor. “Ekonomide istikrarlı gelişme ve AB’a uyum” hedefiyle hazırlanan rapor, AB üyeleri ve Güney Kıbrıs’la kıyaslamalı verilerden oluşuyor. Dünya Bankası uzmanlarının KKTC’de ilgili birimlerde yaptıkları detaylı çalışma sonucu … Okumaya devam et DÜNYA BANKASI’NIN 300 SAYFALIK KKTC RAPORU…

KIBRIS TÜRK TİYATROSU… İNİŞLİ ÇIKIŞLI BİR ASIRLIK SERÜVEN

Dünya  Tiyatrolar Günü. UNESCO’ya  bağlı  Uluslararası  Tiyatro  Enstitüsü’nün  57’inci  kuruluş yıldönümü.  Bu  evrensel  gün  40  yıldan  beri  Kıbrıs  Türk  tiyatrosu tarafından  da  kutlanıyor ama Kıbrıs Türk tiyatro hareketi  bu  tarihle sınırlı değil. Kıbrıs Türkü toplumu, birçok sanat dalına yabancı  olduğu yüzyılın  başında  tiyatroyla  tanışmış.  Yani  Kıbrıs  Türk   tiyatrosu yaklaşık bir asırlık bir tarihe sahip. Tarihi savaşlarla, çatışmalarla, tecrit dönemleriyle dolu  Kıbrıs Türk  halkı  için tiyatro … Okumaya devam et KIBRIS TÜRK TİYATROSU… İNİŞLİ ÇIKIŞLI BİR ASIRLIK SERÜVEN

AHMET TOLGAY… “TÜKENMEZ KALEM” OLMA HEDEFİYLE YARIM ASIRDAN BERİ YAZIYOR

Basının ilkel şartlarda çalıştığı 1950’li yıllarda, daha ortaokul öğrencisiyken başladı yazmaya. Yazılarını, şiirlerini, fotoğraflarını astığı okuldaki “duvar gazetesi” ilk tecrübesi oldu. 16 yaşında kendi gönlüyle dönemin birkaç gazetesinden biri olan Hürsöz’de, ardından Halkın Sesi’nde, Bozkurt’ta yazılar yazdı. Kültür-sanat haberleriyle başladı, mahkeme muhabirliğine “terfi etti”,  keşif uzmanı gazete patronlarının teşvikiyle köşe yazmaya başladı. EOKA dönemine, 1963 saldırılarına, yokluk yıllarına gazeteci olarak tanıklık etti. TMT’nin istihbarat birimi … Okumaya devam et AHMET TOLGAY… “TÜKENMEZ KALEM” OLMA HEDEFİYLE YARIM ASIRDAN BERİ YAZIYOR