Bu dönüşüme tanıklık edin…

Lefkoşa suriçi, yıllardan sonra yeniden ruh kazandı. Her renkten, her milletten insan; inanılmaz bir devinim. Amele gibi gönüllü çalışan gençler, “Uray sokak, Yediler nerde” diye soran bisikletli Rumlar, İtalyanlar, Fransızlar… Her köşe başında duvar/kapı boyayan yerli/yabancı gençler… Duvarlara çiçek eken/diken gönüllü çevreciler… Kapı önünde esnafla kahve içen rastalılar… Bu dönüşüme tanıklık edin… Konserleri izleyin, kitap alın, bir kahve için, hiç olmadı bir turlayın… Okumaya devam et Bu dönüşüme tanıklık edin…

Çöküşle birlikte çürükler ortaya çıkıyor

Yunanistan’ın iflâs ilan etmesine neden olan yaklaşık 5 yıl önceki krizle birlikte, toplumu derinden kemiren bir dizi çürümüşlük gün yüzüne çıkmıştı. Bunlardan en çarpıcısı, bizim de o dönem birçok yazımıza konu olan “körler köyü” örneğiydi. Nüfusunun üçte ikisi 20 yıldan beri körlük maaşı alan bir köyde, gerçek kör sayısının 80 değil 3 olduğu, 77 kişinin 20 yıl sahtekârlıkla kamu bütçesinden maaş aldığı ortaya çıkmıştı. Bunun … Okumaya devam et Çöküşle birlikte çürükler ortaya çıkıyor

Taş duvarlar bahçe oluyor

YUKA zamanı… Hayat suriçinde Yaklaşık iki yıl önce Portekiz-İspanya’yı (Porto, Lizbon, Madrid, Barcelona) kapsayan uzun tatilimin ardından, “10 yıl sonraki Lefkoşa” benzetmesi yapmıştım da yadırgayanlar olmuştu. Özellikle Lizbon’da eski kentin dönüşümüne tanıklık edince…  Yıkık-dökük evlerin butik otel, konut ve eğlence yeri olarak turizmin hizmetine sunulduğunu, duvarların boyandığını, sokakların ruh taşıdığını gözlemleyince  “neden olmasın” diye umudumu dile getirmiştim. “Bizden bir şey olmaz” diyerek yadırgayanlar da, ben … Okumaya devam et Taş duvarlar bahçe oluyor

Krizler tanışma, yüzleşme ortamı

Ekonomik krizler bir yandan yıllarca etkisini sürdüren derin yaralar, travmalar yaratırken, diğer yandan bir dizi fırsatı da bünyesinde barındırır. Aynı zamanda “tanışma” imkânı da sağlar. Siyasi ve ekonomik bir dizi dış etkenle yaşanan son kriz için de aynı durum geçerli. Türk Lirası’ndaki şok değer kaybının yol açtığı krize KKTC’nin müdahale imkânları son derece sınırlı olmasına karşın, yok farzedilen derin yapısal sorunların gün yüzüne çıkması, elle … Okumaya devam et Krizler tanışma, yüzleşme ortamı

NEYDİ OLACAĞI dedi, fenomen oldu

“Mizah dönüştürücü, gülmek birleştiricidir” Mehmet Ekin Vaiz daha lise yıllarından “Zilligurti” dergisi ile başladı mizaha, sonra radyolarda “Zorunlu Seçmeli”  ve televizyonlarda “Hellimli Demokrasi” ile devam etti. “Hellimli Demokrasi” haber bültenleri yıllarca reyting rekorları kırdı.  Sosyal medyadan “Neydi Olacağı” adıyla yayın yapmaya başladı, fenomen oldu. Mizahla siyaseti sorguladı; sosyal hayatı yansıtan kısa hikâyelerde herkes kendini, komşusunu, annesini, ilişkilerini buldu. Kıbrıslı Türklerin sosyal yapısının, ilişkilerinin mizah diliyle … Okumaya devam et NEYDİ OLACAĞI dedi, fenomen oldu

“Bana olmaz” deme, saklama, saklanma, yardım al

“Adalet istiyoruz ve peşini bırakmayacağız. Karanlık kalmamalı” Adını duymayan yok Arda’nın. Arda Erkan. Yaklaşık 3 yıl önce daha 26 yaşındayken uyuşturucu batağına kurban oldu. Ailenin tek çocuğu, zeki, eğitimli, girişken. Bir “sigara” ile deneme yaptı, bir daha kurtulamadı. Anne-baba tek çocukları için çırpındı, bataktan kurtarmak için didindi, başaramadı. Uyuşturucu tutsak etti pırıl pırıl genci. Ölümü, milat oldu. Belki ilk kez ülkede uyuşturucu kullanımı onun adı … Okumaya devam et “Bana olmaz” deme, saklama, saklanma, yardım al

Alternatif festival/MAKİ

Yüzlerce genç Bafra Halk Plajı’nda festival için bir araya geldi yine. Gelenekselleşen bir festival, gönüllü organizasyon. Bafra plajıyla iç içe ormanlık alanda. Bugün başladı, 3 gün sürecek. Uygar, entelektüel bir festival; müzik var, sanat var, duyarlılık var. Çevre kirliliği, kavga/gürültü yok. Çadırları da kurmuşlar, dileyene kalma imkanı. Halka açık, ülkenin belki de en iyi plajlarından muhteşem Bafra Halk Plajı da bonus… Hafta sonu için not … Okumaya devam et Alternatif festival/MAKİ

Aslolan hayattır…

“Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür” demiş Anne Frank. Yahudi soykırımının simge isimlerinden, 16 yaşında soykırıma kurban gidene kadar 2 yıl saklandığı odada yaşadıklarını günlüğe aktaran, bu günlükle tarihe not düşen cesur yürek Anne Frank. Aslında farklı bir gaileyle not düştü yukarıdaki sözleri. Hayatın acımasız çarklarında, ölüm makineleriyle boğuşurken, inanılmaz trajedilere, gerçek acıya tanıklık ederken kaleme döküldü bu sözler. Yaklaşık … Okumaya devam et Aslolan hayattır…

Kesip yakıyoruz, yok ediyoruz

“Potansiyel çok, üretmek istiyoruz ama harup yok”   Sofralık olarak kullanma alışkanlığı gelişmese de harup, ilaç gibi ürün. Çekirdeği ise altın değerinde; kozmetikten konserveye, dondurmadan ilaç sanayine birçok alanda çok önemli bir hammadde. Ayrıca pekmez ve yem, daha önemlisi un hammaddesi harup. Ve Kıbrıs çok avantajlı, çünkü doğadaki ağaçların çoğu aşı. İşleyecek, alıp ihraç edecek fabrika da var ama harup ağaçları hızla yok oluyor. 90’lı … Okumaya devam et Kesip yakıyoruz, yok ediyoruz

ÖZGÜL KIZILBORA… ERENKÖY DESTANI’NI YAZANLARDAN

HEM MÜCAHİDE HEM ANNE… MAĞARALARDA TELSİZ OPERATÖRLÜĞÜ YAPTI,  RIZA VURUŞKAN’IN KAÇIŞINA TANIKLIK ETTİ… CEPHEDEKİLERE YAŞAM VEREN KADINLAR ARASINDA YER ALDI… SAVAŞIN ARDINDAN KANSERDEN DE GALİP ÇIKTI Erenköy… Toplumsal mücadele yıllarında Türkiye’ye açılan tek kapı, bu nedenle ikmal yolu. Özellikle Kıbrıs Türkü’nün silahlandırılmasında üs görevi yapmış bir bölge. Ve bu yapısıyla hem 1964’te, hem 1974’te Rum/Yunan ordularının saldırısına maruz kalan, özellikle 1964 – 66 yıllarındaki destansı mücadeleyle … Okumaya devam et ÖZGÜL KIZILBORA… ERENKÖY DESTANI’NI YAZANLARDAN