“HİÇBİR YERALTI TEŞKİLATININ HİKÂYESİ TEMİZ DEĞİL. HEM KULLANIRSIN, HEM KULLANILIRSIN’’

Kıbrıslı Türklerin adadaki mücadele tarihinin dönüm noktalarından birini oluşturan, toplumlararası çatışmaların yaşandığı 1950’li yıllarda yetişkin erkeklerin birçoğunun farklı konumlarda da olsa dâhil olduğu Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), yarım asırlık geçmişine karşın hâlâ tartışılmaya devam ediyor ve belli ki bu dönemin sevaplarıyla,  günahlarıyla aklanması için daha zamana ihtiyaç var. Rum saldırılarına karşı direniş örgütü olarak kurulmasına karşın haklı veya haksız daha çok Türklere yönelik faaliyetleriyle tartışma … Okumaya devam et “HİÇBİR YERALTI TEŞKİLATININ HİKÂYESİ TEMİZ DEĞİL. HEM KULLANIRSIN, HEM KULLANILIRSIN’’

Yokken harcadık, varken yokluktayız

Türkiye ile birlikte KKTC’yi de ateşe atan, kaosa sokan son ekonomik kriz, bir dizi dersle dolu. Yaklaşık 500 milyar Dolar dış borcuna ek olarak;  bölgeyle ve dünyayla kavgalı siyaseti, demokrasiden ve hukuk devletinden uzaklaşan yapısıyla hızla istikrarsızlaşan Türkiye ile birlikte KKTC de bilinmeze doğru sürükleniyor. Geçmiş krizlerden farklı olarak siyasi söylemlerin ön plana çıkmasıyla belirsizlik artarken, aynı para birimini kullanan, ekonomide göbekten bağlı KKTC de … Okumaya devam et Yokken harcadık, varken yokluktayız

FAİZ ARTIRMAK ŞART… TL’Yİ KORUMAK TCMB’NIN GÖREVİ

“Reçete yazarsın, iyileşir… Geç kalırsan bazı hastalar ölür” Ekonomist Hasan Başoğlu, KKTC’yi de ağır krize sokan Türk Lirası’ndaki büyük devalüasyonun, ekonomik sorunlar yanında ciddi anlamda siyasi sorun kaynaklı olduğunu vurguladı. “Ekonomik sorunlar hastalık gibidir, reçete yazarsınız, zaman alır ama iyileşir” diyen Başoğlu, siyasi sorun kaynaklı durumların ise belirsizlik içerdiğine vurgu yaptı. TL’deki hızlı değer kaybına karşı Türkiye Merkez Bankası’nın mutlaka faiz artırımına gitmesi gerektiğini vurgulayan … Okumaya devam et FAİZ ARTIRMAK ŞART… TL’Yİ KORUMAK TCMB’NIN GÖREVİ

Getto’larda mı yaşar olduk!

“Yaşamdan yakınmamızın nedeni, karşılaştığımız zorlukların büyüklüğü değil, gücümüzün azlığıdır” der Fransız oyun yazarı Pierre Corneille. Yüzyıllar önce söylenmiş ama dünü de, bugünü de özetleyen; bize de denk düşen veciz sözlerden. Geçtiğimiz hafta rutin Büyükhan ziyaretimde yaşadığım bir diyalog yeniden hatırlattı bu sözü. Hem biz için; hem sohbetin öznesi, adaya yerleşmeye karar veren Türkiyeli aile için… Kavurucu sıcak nedeniyle Büyükhan’ın boş olduğu öğle saatleriydi. Sıcak havadan … Okumaya devam et Getto’larda mı yaşar olduk!

Pakistanlı Banka Müdürü Zaheer: Ülkenin geleceği bilişimde

“Kıbrıslıda girişimcilik zayıf, risk alma potansiyeli düşük. Her şeyde garanti beklenir…” Kıbrıs’a üniversite eğitimi için 18 yaşında geldi.  Üniversitede okurken bir Kıbrıslı ile evlendi. Master yaparken iş başvurusunda bulundu. Dönemin yeni bankalarından Altınbaş’ta (Creditwest) işe başladı. En alttan başladı, adım adım yükseldi. Şu anda bankanın genel müdürü. Pakistanlı Mazher Zaheer, KKTC’de 3. ülke vatandaşı tek banka genel müdürü. İş Kadınları Derneği’nin Creditwest işbirliğinde düzenlediği bir … Okumaya devam et Pakistanlı Banka Müdürü Zaheer: Ülkenin geleceği bilişimde

Yoktan varoluşun adresi ESKİŞEHİR

  Herkes aynı hissi yaşıyordur sanırım gezerken. Gidilen her yerde kıyas hali. İtalya’nın şarap üretilen köylerine gidersiniz; Bağlıköy, Kozanköy, Taşkent neden böyle olmasın diye hayıflanırsınız. Doğa var, potansiyel var ama aynı sonuç yok… Ankara-Bolu-Eskişehir üçgenini kapsayan son gezimizde de aynı hissi yaşadım açıkçası. Dağları, gölleri, muhteşem doğası ile ünlü Bolu ile kıyas elbette mümkün değil ama yoktan var olan Eskişehir; çalışmanın, üretmenin, girişimciliğin adresi gibi. … Okumaya devam et Yoktan varoluşun adresi ESKİŞEHİR

Doğanın bekçisi, kaktüsün markası

    500 çeşit kaktüs; 50’si özel tür, 20’si endemik Yıllar önce bir yurt dışı gezisinde dikkatimi çekmişti Hikmet Uluçam. Herkes tarihi mekânları gezerken, o gittiği her yerden, gördüğü her ilginç bitkiden tohum toplayıp cebine atıyordu. Tanıdık, bildik simaydı ama ne yaptığını anlayamamıştım. Meğer yıllardan beri her gittiği yerden tohum, fide toplayarak biriktiriyormuş. Sadece yurt dışından değil, adanın endemik bitkilerinden de. Biriktirdi, çoğalttı ve bugün … Okumaya devam et Doğanın bekçisi, kaktüsün markası

39 sözcük kullan, barışa yol aç… CİRA yerine “Rum Kadını” de  

    “Kıbrıs sorununu çözmekten zor”   “Cira” yerine “Rum kadını”, “Gâvur” yerine “Kıbrıslı Rum”, “EOKA terör örgütü” yerine “EOKA” diye yaz… Bunlar Kıbrıslı Türk gazetecilere öneriler. Rumlar için de var, hatta fazlası. “Yasadışı rejim” yerine “Kıbrıs Türk Yönetimi”, “yerleşikler” yerine “Türkiye kökenliler”, “TMT terör örgütü” yerine “TMT”, “sahte hükümet” yerine “Kıbrıs Türk Yönetimi” gibi… Böyle toplam 53 kelime toparlandı sözlükte. Bunların 14’ünde uzlaşı yok, … Okumaya devam et 39 sözcük kullan, barışa yol aç… CİRA yerine “Rum Kadını” de  

CİRA’yı kullanmayacağım artık

Türk ve Rum gazeteci örgütleri, adı konmamış mesafeli ilişkiyi son yıllarda kısmen aşarak karşılıklı iyi ilişkiler geliştirmeye başladılar. Kuşkusuz bunda, Rum gazeteci örgütündeki yönetim değişikliğinin payı büyük. Örgütler arası ilişkilerin gelişmesi, yurt dışına uzanmasıyla birlikte, tatmin edici olmasa da işbirlikleri oluşmaya başladı. Karşılıklı değişim programıyla genç gazeteciler karşı tarafta görev yaparak bir birini tanıma imkânı buldu örneğin. Ve son olarak da bu işbirliğinin sonucu olarak … Okumaya devam et CİRA’yı kullanmayacağım artık