YUKA, gelenekle gençleri buluşturacak
Yaklaşık bir asırlık geçmişiyle adanın, Lefkoşa’nın simgelerinden tarihi Samanbahçe bölgesi, festivale hazırlanıyor. Sıradan bir festival de değil; YUKA, mini YUKA. Lefkoşa Surlariçi’ndeki dönüşüm ve yeni vizyonun tetikleyicisi YUKA, bu tarihi bölgeye taşınıyor. Surlariçi’ne ruh katan yeni nesil gençler, “Samanbahçe’de bir gün” sloganıyla 15 Haziran’da bu bölgede olacak. Daracık sokaklarda gelenekle gençler buluşacak. Studio 21 öncülüğünde Belediye, Vakıflar ve Eski Eserler Dairesi ile işbirliğinde düzenlenecek festival, bölgenin, bölge insanının yapısına uygun olarak gürültüsüz etkinliklerle farkındalık yaratacak.
Festival 15 Haziran Cumartesi günü sabah 10’da başlayacak, gece 10’da sona erecek. Stantlar bölgedeki park alanına, evler arasındaki daracık sokaklarda da performans noktaları kurulacak. Çeşitli konularda work-shop’lar düzenlenecek. Farklı noktalarda sokak müziği yapılacak.
4 element festivale enerji katacak
Yaklaşık 100 yıllık geçmişi olan, adanın ilk sosyal konutu özelliği taşıyan, Vakıflar İdaresi’ne ait ve çoğunlukla yaşlılar ile düşük gelir grubunda olanların cüzi kiralarla kaldığı 70 civarında evden oluşan, daracık sokakları, çiçekleri, sokak kedileri ile ünlü bu tarihi bölgenin festivale hazırlanması için çalışmalar sürüyor. Bir yandan bölge sakinlerine bilgilendirme yapılıyor, diğer yandan sokaklar temizleniyor, toprak taşınarak saksıların bakımı yapılıyor, duvarlar grafitilerle zenginleştiriliyor. Kediler de unutulmadı, bölge sakini olarak onlara da modüler yuva kuruluyor.
Her biri ayrı sokaklardan 4 ayrı girişi bulunan Samanbahçe’ye festivalde 4 element de eşlik edecek. Araç park yeri girişindeki kapı TOPRAK, Girne Caddesi’nden giriş kapısı ATEŞ, Mahmut Paşa’dan giriş SU ve Polis Sokak/Işık Kitabevi yanından giriş de HAVA olacak.
Eskiyi koruyarak yeni anlayışla geleceğe taşımak…
Adı Lefkoşa Surlariçi’ndeki dönüşümle simgeleşen Studio 21.cc (creative center/yaratıcılık merkezi)’nin kurucusu Derviş Zeybek, “Samanbahçe tarihi bir yer. Burası toplumsal hafıza. Eskiyi koruyarak yeni anlayışla, yeni enerjiyle geleceğe taşımak, farkındalık yaratmak, dönüşümü tetiklemektir amaç” dedi.
Kapalı mekânlarda, dört duvar arasında değil, sokak sanatlarıyla insanların bir arada kaliteli zaman geçirmesinin dünyada yükselen değer olduğuna, Lefkoşa’daki uygulamaların son yıllarda büyük bir enerji ve dönüşüme yol açtığına dikkat çeken Zeybek, “Değişim ve dönüşümün önünde kimse duramaz” diye konuştu.
Yeşil Balkon
Festival için Studio 21 bünyesinde 10 civarında gencin gönüllü olarak çalıştığını anlatan Zeybek, Lefkoşa Belediyesi, Vakıflar İdaresi ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’yle işbirliği halinde programla ilgili çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
Lefkoşa Belediyesi’nin “Yeşil Balkon” projesinin festivalle bütünleştirileceğini de söyledi Derviş. Belediye tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla belirlenecek en yeşil ev/eski eser/balkonun ödülleri festivalde, Samanbahçe’de verilecek.
Lefkoşa Kızılderilileri konuk edecek
Samanbahçe Festivali’ni “mini YUKA” olarak niteleyen, son 3 yılda Surlariçi’nde geleneksel hale gelen YUKA Blend festivalinin ise eylül ayında yapılacağını bildiren Zeybek, program netleşmese de bu festivale Kızılderililerin de konuk olacağını açıkladı.
Derviş’e Lefkoşa’daki hızlı değişim, dönüşümle ilgili görüşlerini de sorduk. 5 yıl sonra nasıl bir Lefkoşa göreceğiz?
“Kimse hayal edemez. Bazı günler oturup insan trafiğini izlerim, saymaya çalışırım, sayamam. Araç trafiğine kapalı yollarda yürümenin, bisiklet sürmenin zorlaştığı günler var. İnanılmaz bir değişim, dönüşüm yaşanıyor. Hem ziyaretçi trafiği, hem açılan işletme sayısı çok. En fazla kadın girişimci olan bölge haline geldi Lefkoşa Surlariçi. Devletin, ilgili birimlerin bu hızlı gelişim ve dönüşümü görmesi, doğru okuması gerekir. Günde kaç kişi bölgeyi ziyaret eder, kapılardan ne kadar insan geçer, araç sayısı, işletmeler; bunların istatistiğinin tutulması ve buna göre düzenleme yapılması gerekir. Dönüşüm alt yapıyla desteklenmeli. Aksi halde elimizde patlar…”
(Havadis/6 Mayıs 2019)