Marsilya, Nice ve Cassis… Fransız Rivierası, Cote d’Azur  

Fransa ile ilgili izlenimlerim bugüne kadar Paris ve Strasbourg ile sınırlı oldu. Strasbourg’u saymıyorum bile, çünkü işle ilgiliydi gidişlerim. Kenti gördüğümü bile söyleyemem. Ama Paris iyi gezdiklerimden. En son 7-8 yıl önce Ezgi ile gitmiştik Londra’dan, Manş Tüneli’nden. Hayalimdi Manş’tan seyahat, sanki deniz altında seyahat ederken hissedecekmişim gibi! Oysa karadan deniz altı tünele nasıl, ne zaman girdik/çıktık, fark etmek mümkün değil. Bu seyahatte Paris’i iyi … Okumaya devam et Marsilya, Nice ve Cassis… Fransız Rivierası, Cote d’Azur  

Gezi rotamız bu kez Türkiye, Antalya… Ve yeni Ercan’la ilk tanışma

Geleneksel mart gezimizde bu kez Avrupa’yı değil, Türkiye’yi tercih ettik. Antalya’yı. Özellikle pandemi sonrası uçuşa geçen bilet fiyatları yanında, ‘yasaklılar’ listesiyle ilgili kaygı ve tepkilerimiz nedeniyle yıllardır gezi tercihlerimizde bu en yakın coğrafyayı göz ardı ettik. Üstelik çok iyi bildiğimiz, iyi tanıdığımız, sevdiğimiz yakın bir coğrafya. 20/30 Euro’luk biletlerle Avrupa ülkelerinde, Yunan adalarında tatil imkânı varken niye fahiş fiyatlarla seyahat edelim! Zorunlu rota değilse fiyat … Okumaya devam et Gezi rotamız bu kez Türkiye, Antalya… Ve yeni Ercan’la ilk tanışma

SİCİLYA diye yola çıktık, ara yollara saptık… Napoli, Pompei, Etna Yanardağı bonus oldu

Gezgin ruhum yıllardan beri Sicilya diye sayıkladı hep ama denk düşmedi. Her seferinde bir şeylere takıldık, en fazla da direkt ulaşım olmamasına. Ama sosyal medyadaki bir paylaşım yeni ufuklar açtı. Meğerse direkt uçuş olmasa da çok zor değilmiş Sicilya’ya ulaşım. Malta’dan da, Napoli’den de ulaşım mümkünmüş. Ve internetten epeyce bir araştırma ve incelemenin ardından biraz kaotik, fazlaca maceralı, uzun ama belki de hayatımızın en iyi … Okumaya devam et SİCİLYA diye yola çıktık, ara yollara saptık… Napoli, Pompei, Etna Yanardağı bonus oldu

GİRİT… Bir lase uğradık, ruhunu sevdik

Plansız, programsız, hızlı bir yol hikâyemiz oldu geçtiğimiz hafta. Kısacık. Hiç hesapta olmadan. Bölgede ani soğuk, şiddetli fırtına gibi hava şartlarının da pek uygun olmadığı günler. Ama tarih olarak hayat programımıza denk düşünce, fiyat da neredeyse ada içi tatilden ucuz görününce düştük yollara. Girit’e çevirdik bu kez rotayı. 3 gece, 2 tam gün. Sadece hayata kısa bir mola. İlle de Girit veya öncelik değildi, fiyat … Okumaya devam et GİRİT… Bir lase uğradık, ruhunu sevdik

RODOS… Doğası, dokusu, dinginliği, fiyatlarıyla ideal bir rota

Tatil planlarımızı yıllardan beri mümkün olduğunca sezon dışlarına kaydırma gayretindeyiz. Herkes giderken sen dön veya herkes dönerken git misali. Hem kalabalıklarda boğulmamak, hem de fiyat avantajı nedeniyle. Son yıllarda uçan fiyatlar, TL’nin değer kaybı, uçak biletlerindeki fahiş rakamlar nedeniyle daha da öncelikli oldu bu durum. Hatta nereye gideceğini fiyat bazlı belirleme daha mantıklı, zorunlu rota değilse tabii ki… Son gezimiz de öyle oldu. Bir akşam … Okumaya devam et RODOS… Doğası, dokusu, dinginliği, fiyatlarıyla ideal bir rota

Harry Potter’in ayak izlerini takip ettik, sular ülkesi İskoçya’ya uzandık

Okuduklarımdan, duyduklarımdan ama en fazla da filmlerin, dizilerin etkilerinden sanırım İskoçya/Scotland hep ilgimi çekmiştir. El değmemiş doğası, tarihi, kasveti, gelenekleri, insanı, her şeyiyle. Ve planlı olmayan bir geziyle kısa süreli de olsa ziyaret etme imkânı bulduk bu coğrafyayı. Üstelik mart ayında, bizim Kıbrıs’ın bile soğuktan donduğu bir zamanda, güneşli havada duygu fırtınası yaşadık her yanı film sahnesi gibi bu mistik coğrafyada. Pandemiyle birlikte tam 2 … Okumaya devam et Harry Potter’in ayak izlerini takip ettik, sular ülkesi İskoçya’ya uzandık