Fikret Demirağ, Saksıda Sardunya, Şiir Tepesi ve Uluslararası Festival

“Aşkı arayanlar bu tepeye gelsinler” Fikret Demirağ, çağdaş Kıbrıs Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden. O aynı zamanda efsaneler, mitolojilerle beslenen bir aşk şairi. Geride yüzlerce şiir, tarihi bir isim bırakarak 2010’da hayatını kaybetti. O günden bugüne her yıl görkemli; adına, şiirine yakışır etkinliklerle anılıyor. Doğduğu, şiirine kaynaklık eden Lefke’de ve küçücük köy Bademliköy’de yapılıyor etkinlikler. Neden Bademliköy diye sorunca, bir aşk hikâyesi çıktı karşımıza. Fikret … Okumaya devam et Fikret Demirağ, Saksıda Sardunya, Şiir Tepesi ve Uluslararası Festival

İdadi Sokak’ta 66 yıllık bir hazine: FOTO ŞIK

“Ölmeden müze olduğunu görmek isterim. Birileri ilgilensin, bu hazine körçar olmasın” Lefkoşa’nın göbeğinde, Selimiye Camii’nin hemen yakınında, herkesin her gün geçip gittiği İdadi Sokak’ta bir hazine var. Küçücük bir dükkânda. Burada tarih durmuş, donmuş sanki. “Fotoğraflarla tarihi zapt ediyorum” der gibi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan adaya ilk ayak basan Türk ve Yunan askerlerine, Barış Gücü askerlerinden KKTC’ye, Bülent Ecevit’ten Eşref Kolçak’a, Dr. Fazıl Küçük’ten Makarios’a, Küçük … Okumaya devam et İdadi Sokak’ta 66 yıllık bir hazine: FOTO ŞIK

Goraşa’dan Gullurugya’ya, Talatur’dan İslim’e binlerce yıllık Ada Mutfağı

Araştırmacı, Yazar, 40 yıllık turizmci Zekai Altan, yıllarca devam eden araştırmalarının sonuçlarını kitapta topladı. Bizans’tan Luzinyan’a, Venedik’ten Osmanlı’ya, İngiliz Sömürge yönetiminden günümüze harmanladı ada kültürünü. Ada Mutfağımız/Tarihsel Süreç İçerisinde Otantik Kıbrıs Mutfağı adıyla 3 dilde yayımlandı kitap. Bilinenden çok bilinmeyen var kitapta, tarifleriyle birlikte. Mete Hatay’ın önsözdeki ifadesiyle, adanın geleneklerinin hazine avcısı gibi, bir dizi bilinmeyeni, kaybolanı, unutulanı gün yüzüne çıkardı. “Goraşa” diye bir tarif … Okumaya devam et Goraşa’dan Gullurugya’ya, Talatur’dan İslim’e binlerce yıllık Ada Mutfağı

Köyün kaderini değiştirdi, doğduğu eve sahip çıktı, adı Ambelikou ile özdeşleşti

“Gönül bağım var. Doğduğum topraklar besin kaynağım, nefes borum” O benim meslektaşım, abla dediklerimden. Hatta basın camiasının ablası, duayen. 40 yıla yakın hizmeti var basın sektörüne. Bunun 20 yılında birlikte mesai yaptık. Basın emektarlığının ardından rahat duramadı, 1974’ten sonra kaderine terkedilen köyü Ambelikou/Bağlıköy ile ilgilenmeye başladı. Bir grup gönüllünün desteğiyle dernek kurdu; festivallerle, paluzelerle köyü tanıttı; geri dönüşe öncülük etti. Adı Ambelikou ile özdeşleşti. Şimdi … Okumaya devam et Köyün kaderini değiştirdi, doğduğu eve sahip çıktı, adı Ambelikou ile özdeşleşti

Eskiyi korudu, “doğa ile oynama” dedi, 300 km2 ile turizmin gözdesi oldu

Malta, Akdeniz’in ortasında yaklaşık 300 kilometrekarelik küçücük bir ada. KKTC’nin onda biri kadar.  Ama boyutundan büyük işler yapmış. Neredeyse 8 bin yıllık tarihi birikimini gururla, özenle korumuş, kendiyle gurur duyan bir toplum. Eskiyi koruyarak, “doğa ile oynama” diyerek cazibe merkezi olmuş.  Üstelik gökdelenlerden, betondan, dev binalardan, modern eğlence yerlerinden, kumarhanelerden vazgeçmeden. Ama ikisini ustaca ayırarak. Neredeyse ikiye bölmüş küçücük coğrafyayı. Bir yanı otantik, özgün, yerel, … Okumaya devam et Eskiyi korudu, “doğa ile oynama” dedi, 300 km2 ile turizmin gözdesi oldu

İngiltere’de doğup büyüdü, 25 yaşında adaya yerleşti, multi-kültürü yaşam tarzı yaptı

“Hem içindeyim, hem dışında; hem yerliyim, hem yabancı“ Babası Kıbrıslı Türk, annesi İngiliz. İngiltere’de doğdu, büyüdü, okudu. Ara ara, tatillerde Kıbrıs’a geldi, baba topraklarına. Bu gidiş gelişlerde adayı, ada insanını, ada kültürünü sevdi. Ve üniversitenin ardından 25 yaşında bir başına adaya yerleşmeye karar verdi. Hiç Türkçe bilmeden geldi, yerleşti, üniversitelerde İngilizce ders verdi, lisan okulu açtı, 13 yıl gazetecilik yaptı ve son olarak bir cafe … Okumaya devam et İngiltere’de doğup büyüdü, 25 yaşında adaya yerleşti, multi-kültürü yaşam tarzı yaptı

Kahveyi 500 kiloluk bisikletle sokağa taşıdı

“Dünyada borsası düşmeyen tek ürün kahve” O bir kahve uzmanı, literatürdeki ifadesiyle Barista. Kahve sanatçısı. Kahve yapan, sunan değil sadece; üretiminden toplanıp kurutulmasına, öğütülmesinden kavrulmasına kadar, her aşamasıyla ilgili eğitimli. Kahvenin ruhunu biliyor. Uluslararası sertifikalı. Bu alanda tek değil tabii ki, ama bu işi sokağa taşıyan ilk ve tek kişi. “Sokakta kahve mi olur, eğitimli insan seyyar satıcılık mı yapar” lâflarını takmadı; kahveleri, makineleri, suyu, elektriği, gazı bir bisiklete yükledi, 500 … Okumaya devam et Kahveyi 500 kiloluk bisikletle sokağa taşıdı

Medeniyetin sıfır noktası GAP

GAP turları çok yaygın olsa da yıllardan beri çok da ilgimi çekmemişti açıkçası. Nasılsa tur kapsamındaki birçok kente/bölgeye şu veya bu gerekçeyle, farklı zamanlarda seyahat etmiştim. Urfa, Gaziantep, Harran gördüğüm, bildiğim, kapsamlı geziler yaptığım yerler. Ayrıca turlardan fazla, bireysel gezgin olmayı tercih ettim hep. Ama bu kez başka bir itici güç vardı. Gizemli, kültür beşiği Mardin ve Midyat;  dahası insanlık tarihiyle ilgili ezber bozan Göbeklitepe. … Okumaya devam et Medeniyetin sıfır noktası GAP

Tasarımcı değil ama tasarım yaptı, alternatif fiş üretti, patent aldı, RED DOT ödülünü kazandı

“Yoksulluk, imkânsızlıklar yaratıcılığı artırır” Lise eğitiminin ardından uçağa binip Londra’ya gitti. Amacı üniversite eğitimiydi, başladı da, ama parasızlık nedeniyle tamamlayamadı. Farklı işler yaptı, hayatını kazanmaya başladı fakat rahat duramadı. Kendi kendine tasarımlar yapmaya başladı. Önce jet motoru tasarladı, bunu fişler izledi. Çok güvenli ama kaba fişleri daha taşınır ve estetik hale getirmek için tasarım yaptı. Evinde yaptığı o  fişi eline aldı, tüm kapıları zorladı, pes … Okumaya devam et Tasarımcı değil ama tasarım yaptı, alternatif fiş üretti, patent aldı, RED DOT ödülünü kazandı

13 yaşında kanserle tanıştı, ayağını kaybetti, kanser 5 defa da akciğerini ziyaret etti, 6 yılda 6 ameliyat oldu. 30 yıldır protez bacakla yaşıyor

“Kör noktalarımı bulup temizledim, maskelerin yükünden kurtuldum… Asla vazgeçmeyin” Sağlık sorunlarıyla, özellikle kanserle ilgili röportajlar en zor olanlardır. Neyi, nasıl sorarsınız, kırar mısınız, yanlış yapar mısınız kaygıları ön plâna çıkar çünkü. Yine aynı ruh haliyle gittim röportaja. Tanıyorum ama uzaktan, yakınlığım yok. Soru sormadan, sadece dinlemeye hazırlandım. Öyle de oldu,  yaklaşık 2 saat dinledim. Ama zaten sormaya gerek yokmuş. Kanserini, kemoterapinin 20 yıl geçmesine rağmen … Okumaya devam et 13 yaşında kanserle tanıştı, ayağını kaybetti, kanser 5 defa da akciğerini ziyaret etti, 6 yılda 6 ameliyat oldu. 30 yıldır protez bacakla yaşıyor