İçimizde Birileri Var… Farkındalık Zamanı…

İlk kez köyümde, Esentepe’de yaşadım o hissi yıllar önce. Geleneksel Zerdali Festivali’nde. Köydeki, bölgedeki insanları aynı mekânda buluşturan festivallerden çünkü. Güney’den göç eden veya başka bölgelerden gelen köylülerim, tanıdıklar yanında; enternasyonal bir ortamda bulunduğumu fark ettim. Köyümle gururlandım doğrusu. Bir yanda artık iç içe, beraber yaşadığımız, Kuzey Kıbrıs’taki topraklarda en az benim kadar geçmişi olan çoğu Karadeniz kökenli Kuzey (Türkiye) göçmenleri, diğer yanda onlar kadar … Okumaya devam et İçimizde Birileri Var… Farkındalık Zamanı…

“ŞİİR İNSANIN YÜZÜ GİBİDİR, KİMLİĞİ VARDIR”

…Aşk, uzun karalardan sonra denizi görmek midir biraz, aşık olmak, yüreğin yeni bir burca girmesi midir… Başkalarında, kendimizi sevmek midir yoksa aşk… Aşık olmak, bencilliğin yörüngesine girmek demek olamaz… Aşk, bir yüzde öbür yüzleri unutmak mıdır biraz… Bu iş iki kişilik yalnızlık demek olamaz… Aşk meselesi açıklanamaz… “Aşk meselesi açıklanamaz” diyor bu şiirinde Fikret Demirağ, ama aşkı, erotizmi anlattığı onlarca şiirde de imzası var. 20 … Okumaya devam et “ŞİİR İNSANIN YÜZÜ GİBİDİR, KİMLİĞİ VARDIR”

Çocukluğumuzun ve çocuklarımızın şarkıları…

(Aydın Kalfaoğlu anısına) Meslek örgütümüz Gazeteciler Birliği’nin sosyal/kültürel etkinlikler başlattığı dönemdi. Yıl 2007 bahar ayları. Üye yanında geniş kesime hitap eden etkinlikler düzenlemek için görev üstlenmiştik komite olarak. Etkili, ses getiren, kaliteli bir etkinlikle başlamak istedik. Aile bağı yanında duygusal yakınlıktan cesaret alarak Erdinç Gündüz’ü ziyaret ettim, düşüncemizi aktardım. Raif’in (Denktaş) ölümünden beri,  yaklaşık 20 yıldır sahneye çıkmayan efsane grup, şarkıları yarım asırdır dillerden düşmeyen … Okumaya devam et Çocukluğumuzun ve çocuklarımızın şarkıları…

“MİKROFON BAŞINDA ÖLMEK İSTERİM”

Adını, ama adından fazla da sesini bilmeyen, tanımayan yok. Duygusal, romantik, mütevazı ve aynı zamanda muzip sesi Kıbrıs sınırlarını aşanlardan… Özellikle “Plak Yarışı”, “Merhaba Dostlar”, “Askerin Saati” ile tanındı ve tam 50 yıldan beri mikrofon başında… Ve bugün 77 yaşında ama işini hala aşkla sürdürüyor, sürdürmede de kararlı. “Mikrofon başında ölmek isterim” diyecek kadar işine tutkun. Kıbrıs Türkü’nün ilk sunucusu olarak bilinir. Radyocu, yayıncı, basınla … Okumaya devam et “MİKROFON BAŞINDA ÖLMEK İSTERİM”

FATMA EKENOĞLU… “NE KÖYLÜ, NE KENTLİ”

Kıbrıs Türkü’nün en köklü siyasi partilerinden Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin 30 yıllık siyasi yaşamında bu partiden Meclis’e girebilen ilk ve tek kadın milletvekili kimliğine, son dönemde Meclis Başkanlığı ile bir ilk daha ekledi… Ve şimdi gösterişten uzak kişiliğiyle makam arabasına, protokol uygulamalarına alışmaya çalışıyor… Alışmaya çalışıyor çünkü o mütevazi kişiliğiyle ön plana çıkan, oğlunun deyimiyle “ne köylü, ne de kentli olanlardan.” Meclis Başkanlığı’na seçilmesiyle birlikte toplumda … Okumaya devam et FATMA EKENOĞLU… “NE KÖYLÜ, NE KENTLİ”

ERENKÖY DESTANI… İZLERİ KALICI OLDU

Erenköy Destanı… Çoğunluğu Türkiye ve İngiltere’de üniversite eğitimi alan, yaşları 18 ile 25 arasında değişen toplam 562 genç okullarını, derslerini, aşklarını bırakarak ülke savunması için sandallarla, hücumbotlarla vatan savunmasına katılırlar. Etrafı kuşatılmış, aileleriyle bağlantısı olmayan, sarp ve dağlık bir bölgede yöre halkıyla birlikte savaşırlar… Çoğu silahları tanımıyor, asker değiller çünkü… Bir kısmı 2-3 haftalık atış eğitimleriyle silah kuşanmış. Üstelik doğru düzgün, planlı askeri organizasyon, kumanda … Okumaya devam et ERENKÖY DESTANI… İZLERİ KALICI OLDU

“HER OLAYIN ALTINDA ELÇİLİĞİ ARAMAK TÜRKİYE’DEN ÇOK KIBRISLILARA HAKSIZLIK”

Alışılmışın aksine 2 yıllık büyükelçilik döneminde toplumun, basının gündeminde fazla yer almadı. Gerek görev süresinin kısa olması, gerek ekonomik-siyasi krizler bakımından kısmen istikrarlı dönem, gerekse kişilik özellikleri nedeniyle fazla gündem olmadı. Davet edildiği her etkinlikte, protokolde hep gülen yüzü, sempatik tavırlarıyla karelere yansıdı. “Kırıldım, incindim” dediği olaylar yaşamasına karşın 2 yılda kamuoyuna açık herhangi bir söylemine, demecine rastlanmadı. Ama ayrılırken çarpıcı açıklamalar yaptı Türkiye’nin Lefkoşa … Okumaya devam et “HER OLAYIN ALTINDA ELÇİLİĞİ ARAMAK TÜRKİYE’DEN ÇOK KIBRISLILARA HAKSIZLIK”

“KARA SAKAL VE BENZERİ İFADELER RAHATSIZ EDİCİ… HER GELEN SUÇLU GİBİ…”

KKTC’deki 18 aylık görev süresini tamlayarak adadan ayrılmaya hazırlanan Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Şakir Fakılı, diğer başkentlerden farklı olarak Lefkoşa’da daha yoğun misyonla görev yaptıklarını belirtti ve “Huzur içinde ayrılıyorum” dedi. Büyükelçilikte 1989-92 yılları arasında da siyasi işlerden sorumlu müsteşar olarak görev yapan ve bu nedenle adayı, Kıbrıs Türkü’nü yakından tanıyan Fakılı, siyasiler ve devlet yetkilileri yanında, sanat ve kültür camiasıyla da yakın ilişki kuran büyükelçilerden. … Okumaya devam et “KARA SAKAL VE BENZERİ İFADELER RAHATSIZ EDİCİ… HER GELEN SUÇLU GİBİ…”

Sağlık Bakanlığı’na gündem olmalı, tahlil programına girmeli…

İlk olarak birkaç ay önce sevgili arkadaşım, komşum Stella’dan (Açıman) duymuştum ve herkes gibi hayret etmiştim. Hatta çok bilmiş edalarında itiraz da etmiştim, “çare bulamayan hekimlerin gerekçesi” diye. Ama Stella ısrar etti, “dikkate al” diye ve iyi ki ısrar etmiş. Çocuk gibi beslediği sokak köpekleri eşliğinde bisikletiyle kapıdan geçerken sürekli muhabbet ettiğimiz Stella ortadan kaybolunca kapısına dayandım. “Çok halsiz ve keyifsizim, evden çıkamıyorum, hatta depresyon … Okumaya devam et Sağlık Bakanlığı’na gündem olmalı, tahlil programına girmeli…

‘HELLİM’ İN KÖKENİNİN 7-8 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANDIĞINI  BİLİYOR MUSUNUZ…

Sade haliyle, kebabıyla, karpuzla, kavunla, domatesle… Tost arasına, pide içine, rendelenmiş haliyle makarna üstüne… Hangi şekilde olursa olsun, her türüyle sofralarımızın vazgeçilmezi Hellim… Özel yapılış ve korunma şekliyle sadece adalıya, Kıbrıslıya özgü hellimin bu topraklarda yaklaşık 2 bin yıllık geçmişi olduğunu, kökeninin ise 8-9 bin yıl öncesine dayandığını biliyor muyduk peki… Ve adalının ortak ağız tadı olmasına karşın Rumlar ve Türkler arasında, hatta bölgelere göre … Okumaya devam et ‘HELLİM’ İN KÖKENİNİN 7-8 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANDIĞINI  BİLİYOR MUSUNUZ…